Bahaettin Karakoç – Gün Batarken Uyanan Mavi Balık Şiiri
Toprağa kapanmışsın pençelerinle
yolduğun damarlardan kan fışkırıyor
akşam tâdadının ötesi buzul
yitiğini arıyorsun körelen gözlerinle
ne görünürde bir yayla var ne de avul
acı bir hava çalıyor yüreğindeki davul
rüzgâr tutunduğun her dalı kırıyor
toprak dazdır,toprak kepir,toprak bor
çipil gözlü bir balıkçıl yüzüne haykırıyor
ihaneti yaşamak öylesine zor.
adâlet de,asâlet de seninle kaim
ayağında kırık yoksa ödünç ata binme
rol gereği ne sert görün ne de mülayim
özgül ağırlıksız alkışlara hiç sevinme
sözü nerden aldın ise götür o adrese bırak
kurtul kurtlu kabuklardan sen sen ol artık
beline sardığın emanet kuşağa
diline yüklediğin ağır yüke bak
hiç yama tutar mı böyle bir yırtık
emaneti taşımak öylesine zor.
Sûr-ı israfil’e kadar ay da,güneş de civan
her ömür bir kitaptır okunur ve biter
büyük yangınları işâret eder her duman
aşk olmasa bülbül ne diye öter
yerler gökler hercümerç olduğu zaman
güneşin gölgelerin kaybolduğu zaman
ister üryan dolaş,ister hil’at kuşan
magmaların pür hiddet akıştığı an
dilsiz ve binitsiz kalacak kitab-ı kader
kıyameti yaşamak öylesine zor.
İbretler aynasıdır rüyâ dediğin
bir döner kuledir dünya dediğin
kapısı her zaman mezarlığa bakar
azrail sık sık görmeye gelir
hep ufuk ötelerinde gezinir hızır
ben eşyanın albenisine kapattım hislerimi
kızılçam kozalaklarını yakar gibi
uçurumun kıyısında yaktım kendimi
kül oldum,rüzgârlara bıraktım kendimi
muhabbeti ateşlemek öylesine zor.
Bahaettin Karakoç – Gün Batarken Uyanan Mavi Balık Şiiri
Bahaettin Karakoç Şiirleri
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.