Özlü Sözler

Sezai Karakoç Sözleri

Sezai Karakoç Sözleri ve Alıntıları

Anlamak masraflı iştir; emek ister, gayret ister, samimiyet ister.
Yanlış anlamak kolaydır oysa. biraz kötü niyet, biraz da cahillik kâfidir…

Bu dünya da olup bitenlerin
Olup bitmemiş olması için ne yapıyorsun?

Umutsuzluk yok.
Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter.

Kendini arayan, yitirmeden bulamaz. (Diriliş Muştusu)

Yüreği soğuyanın, savaşı biter.

Birbirimizi görmezden gelsek, yüreğimiz de selamı keser mi acaba?

Ben sevgiden yanayım, eğer bir aşırılık yapacaksak, sevgiden yana olsun bu.

Ah! Taş olsak, toprak olsak; denecek çağ geldik.

Şimdi ayı bekliyorum. Ay doğunca onu yerime gözcü bırakacağım.


Doktor istemem. Annem gelsin. (Gün Doğmadan)

Sevgili! En sevgili! Ey sevgili! Uzatma dünya sürgünümü benim. (Zamana Adanmış Sözler)

Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır.
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır. (Zamana Adanmış Sözler)

İnsandan insana şükür ki fark var. (Mona Roza)

Her eve, kütüphane fikri sokulmalıdır. (Varolma Savaşı – 1)

Tembellik, nefsin yatağıdır. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Giden gidecek yer buluyor da, kalan kime sığınsın? (Mona Roza Şiirler – 1)

Müslüman, islamı öyle sağ ve diri, canlı yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin. (İslamın Dirilişi)

Bir bahar günü doğdun sen. Baharın ta kendisi oldun sen. (Leyla ile Mecnun)

Seni ben kalbime çarptım kalbim artık eski kalb değil. (Gün Doğmadan)

Seni yok sayacaklar, sen daha çok var olacaksın. (Makamda)

Bir umut vardı gönülde eksilmiyordu… (Leyla ile Mecnun)

Ne ondan kaçmak bir şeye yarar. Ne ona varmakla dağılır karanlıklar. (Leyla ile Mecnun)

Artık kendimize bile o kadar yakın değiliz. (Şahdamar)

Bir gün gözlerimin ta içine bak. Anlarsın ölüler niçin yaşarmış. (Mona Roza Şiirler – 1)

Dünyada hiçbir şey ses yükseltmeye değmez. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Mutluluk ne mümkün o kentin insanlarına. (Gün Doğmadan)

Güvercinler geçti menekşelerden ve bir bahar günü doğdun sen. (Leyla ile Mecnun)

Ah, ölen ölene içimizde ve dışımızda. (Leyla ile Mecnun)

İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Baharı yaz uğruna tükettik. Aşkı naz uğruna ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna derken ömrü tükettik bir hiç uğruna. (Gün Doğmadan)

Gül ölmeden önce gerek. (Gün Doğmadan)

Ama neden anlayan kişi hep susuyor? (Meydan Ortaya Çıktığında – Hikayeler 1)

Aradığım bu ülkede de yok. Taşlar hatıra yazılamayacak kadar fazla kararmış. (Hızırla Kırk Saat)

İlim, kadın, erkek, her müslümana farzdır. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Siz bilmezsiniz, size anlatmakta istemem. (Şahdamar)

Allah’ı kaybetmiş insan, neyi aramaktadır? Allah’ı aramayan insan, neyi bulacaktır? (Kıyamet Aşısı)

Sen Cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat. (Gün Doğmadan)

Senin yanında bütün bu türedi uygarlıklar umrumda mı?
Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu geceme gündüzüme. (Zamana Adanmış Sözler)

Fakat işitmediler ki öteden bir ses vardı; “Ey ateş, İbrahim’e serin bir bad-ı saba ol. (Yitik Cennet)

Allah’tan korkarım… Ama aynı zamanda benim tek umut kaynağım da yalnız O’dur. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Yarın ölünecekmiş gibi ahirete, hiç ölünmeyecekmiş gibi dünyaya çalışılmalı. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Tevazu, ahlakın temeli ve köküdür. Kalb, sevginin yuvası. (Mevlâna)

Mesnevî, temelde bir eğitim kitabıdır. Kur’an öğretisini ruhlara sindirme derslerinden oluşan bir kitap. (Mevlâna)

İnsan bir taklit eseridir. Bu taklitten gerçeğe yükselmek, Allah’ı bulmak demektir. (İslam)

İlerleyecek bir ruh için en büyük engel, alışkanlıklardır. Cesur, yiğit bir arkadaş gerekir ki, alışkanlıklarımızı sarsmak istediğimizde bize destek olsun, bizi kamçılasın. Kendi kendimize söylemeye cesaret edemediğimiz şeyi, o, bize, yüksek sesle söylesin. (Mevlâna)

Ben geldim geleli açmadı gökler; ya ben bulutları anlamıyorum, ya bulutlar benden bir şeyler bekler. (Mona Roza Şiirler – 1)

Sevgi budur. Seven, sevilene ateşinde yanıp kül olurcasına koşacaktır. Sevginin son noktası bu. Sevgide ebedîleşme bu. Sevileni doğrulama ancak böyle gerçekleşir. (Yitik Cennet)

Deniz dibindeki hazine, çıkarılmadıkça hazine değildir. Evet! Kendimizden “kendimiz”i çıkarmak! (Gündönümü)

Geldik, çağı gördük ve ürperdik. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Sen bir gece gelsen güneş doğmasa… (Şahdamar)

Artık en büyük savunma savaşımızı içimizde veriyoruz. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Ölürken yeni doğmuş gibi ölebilmek, bu dünyaya gelişimizin sebebi. (Yitik Cennet)

Göz seni görmeli ağız seni söylemeli. Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli. (Zamana Adanmış Sözler)

Herkes gibi olmak, olmayacak bir şey. Herkes gibi olmak,olmamak gibi bir şey. (Leyla ile Mecnun)

Biz neyiz? Biz sadece bir ırktan ibaret değiliz; bir medeniyetin milletiyiz. Bu medeniyet, İslam medeniyetidir. (Çıkış Yolu – 1)

Mevlana’nın şiirleri, tasavvufun ta kendisidir, gölgesiz, saf gönül sesleridir. (Mevlâna)

Gönül, gönül verilerek alınır. (Mevlâna)

Her kişi, gücünün yettiğince bilim yolunda ilerlemek borcundadır. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

İslam bir sevinçti kaplardı içimizi. (Gün Doğmadan)

Bütün lâmbalar sönmüş olsa bile hâtıra lâmbası yanmaktadır. (Yitik Cennet)

Filistin’den geçmiş gibisin. Oranın çiçeklerinden kokular var üzerinde. Gözlerin, oraları gören gözler gibi. (Armağan)

Kimileri sanır ki, Mevlana’da belli bir andan sonra ansızın büyük bir değişiklik olmuş, birdenbire, olduğundan bambaşka bir Mevlana dogmuştur. Oysa, hiç bir degişim ve oluşum, birdenbire olmaz. (Mevlâna)

Çölden geçmek Leyla’ya ermek içindir. (Leyla ile Mecnun)

Deniz, kayalara çarpa çarpa büyür. Irmak, büyük uçurumlardan atlayarak şelaleleşir. (Mevlâna)

Ben ağıt yazmayı sevmem. Ölümden değil dirilişten yanayım. Ölümden değil ölüm sonrasından yana. Ağıt yazmaktan değil mevlüt yazmaktan yana… (Ateş Dansı)

Daha dünyadayken dünyadan çıkmak gerek. Ölmeden önce ölmek gerek. (Yitik Cennet)

Maddi kazanç da, manevi kazanç da ancak emekle elde edilir. Emeksizlik, hareketsizliğe, hareketsizlik de ölüme götürür. Alınteri ise dirilişe. (Diriliş Muştusu)

Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? (Mehmed Akif)

Ve yine yalnızız kurumuş bir ırmak gibi. (Çeşmeler)

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim, af dilemeye geldim, affa layık olmasam da. (Zamana Adanmış Sözler)

Benim gözlerim yeşildir, onun gözleri kara; ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara. (Mona Roza)

Hem insanı öldürürler, hem de tutar arkasından ağlarlar. (Günlük Yazılar 2)

İnsansa, kutlu rüyalardan bile uzakta uyumaktadır. Şafak gelmiş kapıya dayanmış, bıçak boğazda, güneş ırmakta, kuzu annesinin memesine yaklaşmakta. Yine de insan uyumaktadır. (İslam’ın Dirilişi)

Kur’ân «Ey insanlar» diyerek, gerçekleri bütün insanlığa tebliğ eder. (Dirilişin Çevresinde)

Ot gibi varolacağına öl ve yeniden diril. (Yitik Cennet)

Güleryüzlü yılanlar ve akrepler ülkesinde sen güller ve inciler gibi aynı kaldın yine de. (Zamana Adanmış Sözler)

Evet, ölüm en kesin belgelerden biridir öteki dünya için. (Ruhun Dirilişi)

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. (Zamana Adanmış Sözler)

Günler geçip gittiyse ağlamaya ne gerek! Var olsun el uzatan ermiş insan, olgun dilek. (Mevlâna)

Bütün şiirlerde söylediğim sensin. (Zamana Adanmış Sözler)

Ne zaman yandı elin, ne zaman ellerini yaktı hatıram? (Mona Roza Şiirler – 1)

Senin kalbinde sürgün oldum ilkin. (Zamana Adanmış Sözler)

İnkâr edenler, Allah’ın varlığı olmazsa, diyelim nasıl var olduğumuzu açıklasınlar, ama niçin var olduğumuzu açıklayabilirler mi? (İslâm)

Bir ân yüzümüz gülmez şu karanlık çağ yüzünden. (Armağan)

Bir çağdayız ki eskilerin başladığı bizim sonumuzdur. Sonumuz olsa yine ne mutluyuzdur. (Leyla ile Mecnun)

Veli, kendi gönlünün istediğini değil, toplumun ihtiyacı olan hizmeti işleyen kişidir. (Mevlâna)

Hızır’ın olacaksın kendi kendinin. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Bir kez daha insanlık, zaman, ölüm, diriliş kavramları üzerine eğilmek ve derin derin düşünmek zorunda. (Diriliş Muştusu)

Saçıldı senin solmaz baharının gülleri yolumuza. (Zamana Adanmış Sözler)

Avrupa’nın en büyük dramı şudur: Kendini hiçbir zaman sevdirememesi. (İslamın Dirilişi)

Her müslüman önce, kendi iç dünyasında müslüman olmalı. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Hayat, anlamını yitirmeğe başladığı zaman, “hayatın ölümü” başlamış demektir. (Yitik Cennet)

İnsan doğar doğmaz ölmeye başlar. (İslamın Dirilişi)

Dış görünüşleri aşma çabası içinde olanlar, gelecek zamanı gerçekleştirecek asıl bunlardır. Ondan ötesi, günün adamları. (Gündönümü)

Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun inananlar için bir Nuh’un gemisi vardır. (Yitik Cennet)

İslâm prensipleri hiçbir zaman ölmemiştir ve ölmez, her zaman için dipdiridir, ezelî ve ebedidir. (İslamın Dirilişi)

Korkulu bir yola başlayan için bir arkadaş gerektir. Bir arkadaş gerektir ki, balta girmemiş sık ormanlarda yol açsın. (Mevlâna)

Hakikate susamıştır, sürekli olarak ruhum. Sürekli olarak hakikati araştırır. İslam’ı öğrenmek ve daha derinden kavramak için gece gündüz çalışır. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Müslüman merhametli olmalıdır. (Diriliş Neslinin Amentüsü)

Ölüm öldürülebilir, ama hiç diriliş öldürülebilir mi? (Yitik Cennet)

Unutmayalım ki amaç, her zaman için şartlardan güçlüdür. (Günlük Yazılar 4)

Gurur, öldürücüdür; alçakgönüllülük, diriltici. (İnsanlığın Dirilişi)

Dünya bir cennet değildir. Hele peşin verilmiş bir cennet, asla. (Diriliş Muştusu)

Yenilgi görmeyecek oyun, hakikattir. (Yapı Taşları ve Kaderimizin Çağrısı 1)

Türk Edebiyatında, Âkif kadar, hayatı şiire ve şiiri hayata sokmuş şair yoktur. (Mehmed Akif)

Kendi hocasına saygı borcunu unutan, çömezinden sevgi beklememelidir. (İslamın Dirilişi)

Gönlü güzel bir insanın gönlünde olmak güzeldir. (Mevlâna)

Şeytan yenileceğini bilir. Şeytan yenilmeye mahkum. Ama o, tek başına yenilmeyi sevmez. (Gündönümü)

Ve son sözü hep alın yazısı söyler. (Gün Doğmadan)


Sezai Karakoç Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Sezai Karakoç (d. 22 Ocak 1933, Ergani – ö. 16 Kasım 2021, İstanbul), Türk şair, yazar, düşünür ve siyasetçi.

Yorum Yaz