Özlü Sözler

Andrey Tarkovski Sözleri

Andrey Tarkovski Sözleri

Andrey Tarkovski Sözleri ve Alıntıları

Zaman Zaman İçinde Eserinden Alıntılar

Çevren nefret, aptallık, bencillik ve yıkımla sarılıysa nasıl yaşayabilirsin, neyi hedeflersin, ne dilersin? Eğer evin yıkıntılar arasındaysa, nereye kaçarsın, kendini nasıl kurtarırsın, huzuru nerde ararsın?

Her neyse, ben zaten insanlar hakkında hep yanılırım.

Ben nasıl mıyım? Yalnızım.

Her şey, biraz da insanın hayatının anlamını nerede bulduğuna bağlı.

Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.

Evrensel yok oluşa karşı direnç gösterecek tek şey, sevgi ve güzelliktir. Dünyayı bir tek sevginin kurtaracağına inanıyorum. Onsuz her şey yok olacak.

Oysa duymak için kulakları olan insanlara ruh kendini örneklerle ve bastırılıp yok edilemeyecek basit sözcüklerle açıklar.

Ne olursa olsun onlar için hiçbir zaman ruhsal tembellik ve duyarsızlığa düşmemelidir. Çocuklara aşılanacak en önemli şeyler erdem ve onurdur.

Hiçbir şey yapmadan bu dünyadan göçüp gitmek o kadar kolay ki! Ve benim de yapmak istediğim o kadar çok şey var ki…

İnsan bir güzelliğin farkına varamıyorsa o güzelliği hiç hak etmiyor demektir.

Bir şeyler yapmak zorundayız ama ben hiçbir şey yapmıyorum. Bir şey bekliyorum da ne beklediğimi bende bilmiyorum.

İnsanlar diğerlerine hükmedecek güçte değildirler. Onlar yalnızca mahvederler.

Tanrım, yaşamak için ne kötü bir zaman!

Bize geriye sadece onurumuzla ölmek kaldı.

Hepimizin duyguları ve algıları şüphesiz birbirinin pek aynısı değil. Hatta çok farklı olduğunu söyleyebiliriz. Dünya özgün bir zihin için, içine girilebilir, anlaşılabilir olduğu kadar, benzer sebeplerle de kapalı bir kutudur. Görebildiğimizden çok daha fazla deliliği ve mutlağı vardır. Fakat biz onları göremeyiz, çünkü tanımayız.


Mühürlenmiş Zaman Eserinden Alıntılar

İki insan bir kez olsun aynı şeyleri hissetmeyi başarabilse, ondan sonra birbirlerini her zaman anlayabilirler.

Manevi bir çabayla bedeli ödenmemiş hiçbir özgürlük insanı tatmin etmiyor.

Anılar bi­zi saldırılara açık, acı çekmeye hazır kılar.

Dıştan durgun görünen, ama iç dünyalarında tutkularının cehennemi gerilimini yaşayan karakterler her zaman ilgimi daha fazla çekmiştir.

Dinleme ve anlama yeteneği yüce meziyetlerdir. İnsan ilişkileri bu temel üzerinde yükselir.

Şuna inanıyorum ki, kendi düşüncelerini gerçekleştirme arayışı içinde olan sanatçı, eserleriyle ilgilenecek birinin mutlaka var olduğu inancını taşımasa bu işe hiç kalkışmazdı.

Sanatçı, zamanı ve dünyayı eksiksiz kavrayan bir kişi olduğundan, gerçekle ilişkilerini tam olarak yansıtamayan ve dile getiremeyen insanların sesi olur. Bu anlamda sanatçı, gerçekten de halkın sesinin ta kendisidir.

Sanatçı olmak için, bilgi dağarcığını genişletmek, konuyu ele almada profesyonelce ustalıklar ve yaklaşımlar edinmek asla yeterli değildir. Dahası, birinin bir zamanlar dediği gibi, iyi yazabilmek için önce dilbilgisi kurallarını unutmak gerekir.

Anılar genelde değerlidir….En güzelleriyse, çocukluk anılarıdır.

Ancak bilinçli bir abartmaya yol açacak her türlü araçtan vazgeçenler mükemmelliğe erişebilir.

Zaman, insana verilmiş hem tatlı hem de acı bir armağandır.

Karmaşıklıktan kaçmak her şeyi basite indirgemek mümkün değildir.

Öğrenilemeyecek tek şey, bağımsız, saygın bir düşünce geliştirebilmektir. Birey olmak, kişilik sahibi olmak öğrenilemez. Kimse zor taşıyacağı, hatta bazen taşıyabilmesinin imkansız olduğu bir yükü sırtlanmaya zorlanamaz. Ama bu işin başka yolu da yok. İlkelerine bir kez ihanet ettin mi, bir daha hayat karşısında lekesiz bir duruşun olamaz.

Dinleme ve anlama yeteneği çok değerlidir… Bir kez olsun, aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan birbirini hep anlayacaktır. Bunlardan biri buzul, diğeri isterse atom çağında yaşamış olsun fark etmez.

Güzel, gerçeğin peşinden koşmayanlardan kendini gizler.

Ayrıca, bir insanın estetik beğenisi de sanat eserinden çok, o insanın kendisi hakkında ipuçları verir.

Gerçek sanat, her zaman düşünceyle biçim arasında organik birliğin var olmasını gerektirir.

Şiir benim açımdan bir dünya görüşü, hakikatle olan ilişkimin özel bir biçimidir. Bu açıdan bakıldığında, şiir, insanlara bütün hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir.

Bin kez okunan bir kitap, bin ayrı kitaptır. Hayal gücü sınırsız bir okur, kısa ve öz tutulmuş anlatımları bile bazen yazarın düşündüğünden daha açık görebilir.

Ruh, uyum peşindedir, hayatsa baştan sona uyumsuzluktur.

Günümüz insanı hiçbir şey feda etmeye yanaşmıyor; oysa gerçek bireyselliğe varmanın tek yolu özveriden geçer. Ne yazık ki, bu gerçeği giderek unutuyoruz, dolayısıyla insan olma duygusu da yitip gidiyor.

Ve kalbim yanıyor ve yeniden seviyor. Çünkü, sevmekten başka ne gelir elinden.

Edebi bir düşünceyle resimsel bir yorumlamanın birleşiminden ortaya henüz sinema sanatına yaraşır bir görüntü çıkmaz, çıksa çıksa tanımlanamaz ya da gösterişli bir taklit çıkar.

Ama ne yazık ki biz özgür olmayı bilmiyoruz. Biz başkaları aleyhine olarak özgürlük istiyoruz kendimize; kimse için hiçbir fedakarlıkta bulunmak istemediğimiz gibi, böyle bir şeyi kişisel hak ve özgürlüklerimize yönelik bir saldırı sayıyoruz.

İnsan, öyle bir hatırlama yeteneğiyle donatılmıştır ki kendi sınırlarının farkına yine kendisi varır. Anılar bizi saldırılara açık, acı çekmeye hazır kılar.

Sanatı anlamak, algılayabilmek için fazla bir şey gerekmez; duyarlı, incelikli, güzele, iyiye, doğrudan estetik heyecanlar yaşamaya açık bir ruha sahip olmak yeter.

Sanatçı hiçbir zaman özgür değildir. Yeteneğine, boyun borcuna zincirlenmiş insandır sanatçı; yeteneğine, böylelikle de insanlara hizmetle yükümlüdür.

İnsanın, akıp gitmiş olan hayatına şöyle bir dönüp bakması bile, başından geçen olayları birbiriyle hiç karıştırmadığını hayretle fark etmesine, karşılaştığı kişilerin benzersizliğini saptamasına yetiyor.

İnsan hayatının öyle yanları vardır ki, bunları gerçekçi biçimde canlandırabilmenin tek yolu şiirdir.

Tek öğrenilemeyen şey, bağımsız olarak, saygın bir biçimde düşünebilmektir. Tıpkı kişilik sahibi olmanın da öğrenilemeyeceği gibi…

İlkelerine bir kere ihanet eden bir insan bir daha hayata karşı lekesiz bir tavır alamaz.

Kısacası: İnsan, karmaşık olandan kaçıp her şeyi basite indirgemeye kalkışmamalıdır.

Karşılıklı anlayış olmaksızın kendini ifade etme çabası anlamsızdır.

Sanatta güzellik, kusursuzluk ve ustalık, içinden düşünsel ya da estetik anlamda tek bir bölümün bile ancak bütüne zarar vermesi pahasına çıkarılabildiği ya da vurgulanabildiği yerde ortaya çıkar.

Hayat her zaman bizim hayal gücümüzden daha zengindir.


Andrey Tarkovski Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Andrey Arsenyeviç Tarkovski (d. 4 Nisan 1932, Zavrazhye, Sovyetler Birliği – v. 29 Aralık 1986, Paris, Fransa), Rus Film Yönetmeni, Yazar ve Aktör

Yorum Yaz