Özlü Sözler

Sabahattin Ali Sözleri

Sabahattin Ali Sözleri

Sabahattin Ali Sözleri ve Alıntıları

Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. (İçimizdeki Şeytan)

Ne diye benim ruhumun ahengini bozdun? (İçimizdeki Şeytan)

Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. (Kürk Mantolu Madonna)

Sessiz sedasız bir köşeye çekilip yaşamak lazım. (Kağnı – Ses)

Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum. (Kürk Mantolu Madonna)

Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım. (Kürk Mantolu Madonna)

Dünyada en korkunç şey, ümidini kaybetmektir. (İçimizdeki Şeytan)

İçimde yarım kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı. (Kürk Mantolu Madonna)

Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir. (Değirmen)

Fakat içimde kendimden bile sakladığım bir umut vardı. (İçimizdeki Şeytan)

Unuttum diyemem fakat üzerimde bir tesiri kalmamış. (İçimizdeki Şeytan)

Namuslu adam kalmamış bu dünyada iki gözüm. (Sırça Köşk)

– O gelmez artık!
– Nereden biliyorsun?
– Gidişinden belliydi! (Kuyucaklı Yusuf)

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. (Kürk Mantolu Madonna)

Yitirdim kendimi kendi içimde. (Sabahattin Ali Şiirleri)

Herkes ne diyecek? Bu ana kadar herkesten ne gördüm ki… Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? (İçimizdeki Şeytan)

Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım. (Kürk Mantolu Madonna)

Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler var. Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler var. (Kuyucaklı Yusuf)

Denizler gibi derindim, gözlerine sığ göründüm. (Sabahattin Ali Şiirleri)

Ben başkalarına taze hayat ve taze kuvvet vermeye kalkarken bunlara herkesten çok kendimin muhtaç olduğumu unutmuştum. (Esirler)

Yüksek insan dışına değil, içine kıymet verendir. (İçimizdeki Şeytan)

Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku. Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. (Canım Aliye, Ruhum Filiz)

Bugün canım insan yüzü görmek istemiyor. (İçimizdeki Şeytan)

Her şeyi, her şeyi, bilhassa ruhumu hiç bulunmayacak yerlere saklamalı. (Kürk Mantolu Madonna)

Meğer ben ne kadar boş şeylere ağlamışım;
Kalbim hakikat diye bir ihtimale tapmış.
Ne manasız şeylere meğer bel bağlamışım;
Meğer benim peşinde koştuklarım serapmış… (Bütün Şiirleri)

Bir ümidim yok. Bu sondu. Artık hiç bir şeyin değişmesine imkan yok, lüzum da yok. (Kürk Mantolu Madonna)

Herkese umuttan bahsediyorum, içimde zerre kadar umut kalmamışken. (İçimizdeki Şeytan)

Pek az insanla tanıştım ve daima kendimle yaşadım. (Kürk Mantolu Madonna)

Göklerde kartal gibiydim,
Kanatlarımdan vuruldum;
Mor çiçekli dal gibiydim,
Bahar vaktinde kırıldım. (Bütün Şiirleri)

Hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim. (Kürk Mantolu Madonna)

Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti. (Kuyucaklı Yusuf)

Kula değil, yüreğine sor beni. (Kamyon)

İnsanlar hadiseleri basitleştirmeye, bayağılaştırmaya ne kadar meraklı… Bütün hayallerimi bir aptalca laf berbat ediyor… (İçimizdeki Şeytan)

Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi. (Kuyucaklı Yusuf)

Dünyada en tahammül edilemeyecek şey de aşık olmadığımız birisiyle beraber yaşamak mecburiyetidir. (Kağnı)

Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur. (Çakıcı’nın İlk Kurşunu)

Halbuki şöyle candan, kardeş gibi bir arkadaşlığa dünyalar feda. (Kağnı)

Tükenmez bitmek bir sabırla, bir olmazı beklemek. (Kuyucaklı Yusuf)

Sabah ıstırap çeken kalplerin akşamıdır. (Leylim Ley)

İnsan kendini ne kolay aldatıyor. (Kağnı)

Bir şeyler düşünmek istiyor, fakat etrafında dolaşan fikirleri bir türlü yakalayamıyordu. (Kuyucaklı Yusuf)

İnsan dedikleri mahlukun, içinde neler kaynaştığını biliyor muyuz? Öyle anlar olur ki, en ummadığımız adam en beklemediğimiz şeyleri yapabilir. (Sırça Köşk)

Bekleyen her şey bir gün solar ve ölür.
Bu bir papatya da olabilir veyahut umut da… (Sırça Köşk)

Seninle, şöyle bir oturup konuşamadık. (Kürk Mantolu Madonna)

İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor. (Kürk Mantolu Madonna)

Biz zamanlar ben de başka türlü düşünüyordum her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat artık dünyada bir tek şeye inanıyorum, o da tecrübe. (Kuyucaklı Yusuf)

Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi? (Kürk Mantolu Madonna)

Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu? (Sırça Köşk)

Ama ruhumuz böyle gökyüzünde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor. (Sırça Köşk)

Bir insan bir insana elbêtte yeterdi. (Kürk Mantolu Madonna)

Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almış. (Kürk Mantolu Madonna)

Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır. (Çakıcı’nın İlk Kurşunu)

Bu dünya böyledir işte, kimi adam öldürdüğü için katil diye anılır, kimi adı katile çıktı diye adam öldürür. (Sırça Köşk)

İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak, beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum. (İçimizdeki Şeytan)

Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor. (Kuyucaklı Yusuf)

Ben daha çok kendi içimde yaşayan bir insanım. Bunun için size nazaran birkaç misli fazla yaşamış sayılırım. (İçimizdeki Şeytan)

Ben arkadaş canlısıyım. Bilhassa fikir arkadaşı olabilecek insanlara bayılırım. (Kağnı – Ses)

Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: ‘Dünyada neler gördünüz?’ dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki… (Değirmen)

Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır… Hiç olmazsa bir tek sözü. (Yeni Dünya)

Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi. (İçimizdeki Şeytan)

İstediğin kadar güzel resim yap… Anlayan, kiymetini bilen olmadıktan sonra. (Sırça Köşk)

Böylece hayatının son ve güzel hadisesini yaşadı, fakat bu, aynı zamanda onun her şeyinin sonu oldu. (Kağnı – Ses)

Kim bilir…Belki uzak bir günde, büsbütün başka insanlar olarak tekrar karşılaşırız ve belki gülüşerek birbirimize ellerimizi uzatırız. (İçimizdeki Şeytan)

Hayal ve düşüncelerle dolu ve yalnızlık içinde geçen bir hayat. (Kuyucaklı Yusuf)

Bir işte kasıt ne ise hüküm ona göredir! (Kuyucaklı Yusuf)

Bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir. (Değirmen)

İçimde ona karşı tarifi imkânsız bir şefkat vardı. (Kürk Mantolu Madonna)

İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar. (Kürk Mantolu Madonna)

İçimde dehşetli bir can sıkıntısı ve üzüntü vardı. (Kağnı – Ses)

Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler? (Kuyucaklı Yusuf)

Parası olanın ırzı da tamam, namusu da! (Kuyucaklı Yusuf)

Yepyeni ve daha manalı bir hayata başlamak istiyorum… İçimdeki bu melun şeytanı boğacağım! (İçimizdeki Şeytan)

Bende inanmak noksanmış. Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum… Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. (Kürk Mantolu Madonna)

Unutabilir misin şimdi? Ben, ölsem unutamam. (Kürk Mantolu Madonna)

Bugün de hergün gibi. Niçin uyandım?.. Niçin bana kendimi unutturan uykum sürüp gitmedi? (İçimizdeki Şeytan)

Kendini bir felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur. İnsan birazcıkta kalender olmalıdır! (Kuyucaklı Yusuf)

Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı. Çünkü o, benim için bütün insanlığın timsaliydi. (Kürk Mantolu Madonna)

Yabancıyım bu gürültü dünyasına ben. (Bütün Şiirleri)

Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikatten sarılmış, hakikatten inanır gibi olmuştu; Bu da karısı idi. (Kuyucaklı Yusuf)

Bende etten ve sinirden yapılmış bir mahlukum. Bana da biraz acıyın canım! (Kuyucaklı Yusuf)

Ben garip bir kadınım… Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeye tahammüle mecbur kalacaksınız… Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır. (Kürk Mantolu Madonna)

Kendini halinden şikayet etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen de bu hayatın cefâsı tükenmez. (Kuyucaklı Yusuf)

Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek! (Kürk Mantolu Madonna)

Sen aklıma gelince her şeyler gülümserdi. (İstanbul’u Dinliyorum – Leylim Ley)

İnsanlara ne kadar muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyor. (Kürk Mantolu Madonna)

İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişime içerliyordum. Yirmi dört yaşına geldiğim halde hâlâ çocukluğumun saflığından kurtulamamıştım. (Kürk Mantolu Madonna)

İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. (İçimizdeki Şeytan)

Haydi, deniz kenarına bir yere gidip dolaşalım. Bugün canım insan yüzü görmek istemiyor; geniş, uçsuz bucaksız bir şeye… ve sana bakmak istiyorum! (İçimizdeki Şeytan)

İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti. (Kuyucaklı Yusuf)

Kızmaktan vazgeçti, fakat hayreti hâlâ geçmemişti: Niçin durup dururken yalan söylemek ihtiyacını duyuyorlardı? (Kuyucaklı Yusuf)

Ben kendim iyi insan olmayı isterim, fakat kötü olanlara da hayretle bakmam. Hatta kızmam bile, ancak kötülükleri bana taalluk ederse kendimi müdafaa ederim. (Canım Aliye, Ruhum Filiz)

İnsan derdinin üstüne kapanıp oturursa deli olur. (Kuyucaklı Yusuf)

Sen hâlâ kalbimin en güzel odasındasın. (Kürk Mantolu Madonna)

Peki ama, bu sevmek midir be adaşım, bir kadını öpmek, onu istemek sevmek midir? (Değirmen)

Mümkün olduğu kadar sıkıntısız bir şekilde bu dünyayı bırakıp gitmek istiyordu. (Kağnı – Ses)

Dünyada bana hiçbir şey, bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir. (Kürk Mantolu Madonna)


Sabahattin Ali Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Sabahattin Ali (d. 25 Şubat 1907, Edirne, Türkiye – v. 2 Nisan 1948, Bulgaristan), Türk öğretmen, gazeteci, şair, çevirmen, yazar.

Yorum Yaz