Bahaettin Karakoç – Sürgün Vezirin Aşk Neşidelerine Bir Derkenar Şiiri
Kepeksiz ekmek gibisin vitrinde bembeyaz
Dünyalar dolusu okunmuş evin.
Renk renk çıkınlarını açtığında ilkyaz
Elma çiçeğisin sen, şeftali çiçeğisin.
Bilirim, hiç eksik olmaz konukları
Kapısı dağlara açılan ev’in.
Her gece bir şehir kurarım sana
Her sabah yeryüzü taze bir gelin.
Evinin önünde nöbet tutarım
Sürgit çiçekçesin, güzelsin, sevin.
Canım kahve ister ey cezve gözlüm
Kahve kokusunda devin ha devin.
Çöle açılınca sular Leylâ’dır
Yanağında gümüş bir göl ay, senin.
Ne var ki dünyada vahşet ayakta
Azık olmaz kitresinden gevenin.
Soykırımı yapılıyor Irak’ta
Rızkıyla oynuyor domuz devenin.
Irak’ın her yanı ölüm tarlası
Nerde ey Müslüman senin cevşenin?
Okulları, hastaneleri vurmak şehvete dönüşmüş
Cehennem yüzünü sergiliyorlar gecenin.
Yurt çalmaya, yuva yıkmaya gelmişler
Nerede duracaklarını kim bilir bu üç erzelin?
Çocuklar vuruluyor kınalı keklikler gibi
Hangi duvar dayanır önünde böyle selin?
Kerkük, Musul şahdamar, durmadan dağlıyorlar
Dünya ayağa kalkmış tel’in ediyor tel’in!
Tınmıyor kan emici Siyonist uşakları
Körüğünü Şaron çeker Bush denen köse echelin.
Şehirler direniyor lânetli şeytanlara
Kerbela yollarında yürek İmam Hüseyin.
Filler hepten kudurdu, gecikti ebabiller
Ey kutsal mekânlara titreyen ruhlar, gelin.
Gök utanıp çökse de ezanlar hiç susmasın
Oyuncusu olmayın topu yırtan çevgenin.
Bağdat, Basra, Hille, Necef gazilerimiz
Rahman, Rahîm, Kadîm adıyla direnin.
Bir katkım olsun diye tetikledim şiiri
Yumruğum döşünedir kirlenen bu evrenin!
Bahaettin Karakoç – Sürgün Vezirin Aşk Neşidelerine Bir Derkenar Şiiri
Bahaettin Karakoç Şiirleri
Sürgün Vezirin Aşk Neşideleri
Dolunay Yayınları
2004, Ankara
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.