Fuzûlî – Henüz Şiiri
Âlem oldu şâd senden men esîr-i gam henûz
Âlem etdi terk-i gam mende gam-ı âlem henûz
Can bağışlardı lebün izhâr-ı güftâr eyleyüp
Urmadan Îsâ lebi cân-bahşlıkdan dem henûz
Secde-gâh etmişdi ışk ehli kâşun mihrâbını
Kılmadan hayl-ı melâ’ik secde-i dem henûz
Câna derdün cisme peykânun revân etmişdi hükm
Cism ile cân irtibâtı olmadan muhkem henûz
Eşk sarf eyler felekden kâm hâsıl kılmağa
Bu güher kadrini bilmez dîde-i pür-nem henûz
Perde-i çeşmüm makâm etmişdi bir tersâ-beçe
Olmadan mehd-i Mesîhâ dâmen-i Meryem henûz
Ey Fuzûli eyledi her derde dermân ol tabîb
Bir menüm derdümdür ancak bulmayan merhem henûz
– – –
Dehenin derdüne dermân dediler cânânun
Bildiler derdümi yohdur dediler dermânun
Olsa mahbûbların ışkı Cehennem sebebi
Hûr u gılmânı kalur kendisine Rıdvân’un
Geçdi meyhâneden il mest-i mey-i ışkun olup
Ne meleksen ki harâb itdün evin şeytânun
Urmazam sıhhat içün merhem ohun yarasına
İsterem çıhmaya zevk-i elem-i peykânun
Ne bilür okumayan Mushaf-ı hüsnün şerhin
Yere gökden ne içün indiğini Kur’ân’un
Yerden ey dil göge kavmuşdu sirişküm melegi
Anda hem koymayacakdur oları efgânun
Ey Fuzûlî olubem garka-i gird-âb-ı cünûn
Gör ne kahrın çekerem döne döne devrânun
* * *
Fuzûlî – Henüz şiirinin
güzümüz Türkçe’si ile açıklaması…
Âlem, senin lutfunla mutlu oldu. Bense hâlâ senin gamının esiriyim.
Âlem gamı terk etti. Âlemin gamını ise hâlâ ben çekiyorum.
Hz. İsa’nın dudağı henüz konuşup can vermekten bahsetmeden önce,
senin dudağın söz söyleyerek can bağışlardı.
Ey sevgili! Henüz melekler Hz. Adem’e secde etmeden,
âşıklar senin kaşının mihrabına secde ediyorlardı.
Ey sevgili! Henüz cisim, cana sıkı sıkıya bağlanmadan;
cana senin derdin cisme de senin aşkının temreni hâkim olmuştu.
Göz, felekten arzusunu elde etmek için, gözyaşını döküyor.
Hâlbuki o, inci gibi değerli gözyaşlarının değerini bilmiyor.
Henüz Hz. Meryem’in eteği, Hz. İsa’ya beşik olmadan,
bir Hristiyan çocuğu gözümün perdesinde makam tutmuştu.
Ey Fuzûlî! Sevgili, her derde derman buldu.
Merhem bulunmayan bir dert olarak sadece benim yaram kaldı.
– – –
Sevgilinin, insanın maddî varlığını yok edip fenaya ulaştıran ağzı için, derde derman dediler.
Benim derdimin aşk derdi olduğunu anlayınca da, senin derdinin dermanı yoktur, dediler.
Dünyada güzelleri sevmek eğer insanları Cehennem’e götürecek bir sebepse,
Cennet’teki huriler ve hizmetkârlar, Cennet’in bekçisi olan Rıdvan isimli meleğe kalacak demektir.
İnsanlar senin aşkının şarabı ile sarhoş oldular ve meyhaneden vazgeçtiler.
Sen nasıl bir meleksin ki şeytanın evini harap ettin.
Sevgiliden gelen bakış oklarının oluşturduğu yaraya iyileşmesi için asla merhem sürmem.
Ey sevgili! Senin bakış okunun temreninden kaynaklanan elemin zevki hiç bitmesin isterim.
Ey sevgili! Senin güzellik Mushaf’ının şerhini okumayan kişi,
Kur’ân-ı Kerîm’in gökten yere niçin indiğini nasıl bilebilir ki?
Ey gönül! Gözyaşım, meleği gökten yere kovmuştu.
Benim feryat ve figanım da onları orda bırakmayacaktır.
Ey Fuzûlî! Delilik girdabına batıyorum.
Bu devranın kahrını nasıl döne döne çekiyorum.
Fuzûlî – Henüz
Divan Şiirleri, Şiir
Şiir: Fuzûlî
Seslendiren: Serdar Tuncer
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.