Fuzûlî – Yâd Eylerim şiiri
Ey geyüp gül-gûn demâdem azm-i cevlân eyleyen
Her taraf cevlân edüp döndükce yüz kan eyleyen
Ey meni mahrûm edüp bezm-i visâlinden müdâm
Gayrı hân-ı iltifâtı üzre mihmân eyleyen
Ey demâdem reşk tîğiyle menüm kanum töküp
Mey içüp ağyâr ile seyr-i gülistân eyleyen
Munca kim efgânumı ey mâh işitdün giceler
Dimedün bir gece kimdür munca efgân eyleyen
N’ola ger cem’iyyet-i hâtırdan olsam nâ-ümîd
Cem’ olur mu hûblar zülfin perîşân eyleyen
Yâr dün çekmişdi katlüm kasdine tîğ-i cefâ
Yetmesün maksûduna yâ Rab peşîmân eyleyen
Işk derdi ile olur âşık mizâcı müstakîm
Düşmenümdür dostlar bu derde dermân eyleyen
Zâhidün ta’n ile dönderdüm yüzün mihrâbdan
Nice bulmaz ecr min kâfir müselmân eyleyen
Derd-i hicrân nâ-tüvân etmiş Fuzûlî hasteni
Yoh mıdur yâ Rab devâ-yı derd-i hicrân eyleyen
– – –
Ney kimi her dem ki bezm-i vaslını yâd eylerem (1)
Tâ nefes vardır kuru cismimde feryâd eylerem
Rûz-i hicrândır sevin ey murg-ı rûhum kim bugün
Bu kafesten ben seni elbette âzâd eylerem
Vehm edip tâ salmaya sen mâha mihrin hîç kim
Kime yetsem cevr ü zulmünden ana dâd eylerem
Kan yaşım kılmaz vefâ giryân gözüm isrâfına
Bunca kim her dem ciğer kanından imdâd eylerem
İncimen her nice kim ağyâr bî-dâd eylese
Yâr cevriyçin gönül bî-dâda mu’tâd eylerem
Bilmişem bulman visâlin lîk bu ümmîd ile
Gâh gâh öz hâtır-ı nâ-şâdımı şâd eylerem
Levh-i âlemden yudum eşk ile Mecnûn adını
Ey Fuzûlî ben dahi âlemde bir ad eylerem
* * *
Yâd Eylerim Şiiri Günümüz Türkçesi ile…
Ey kırmızı elbise giyip her an dölüp dolaşan sevgili!
Ey her tarafı dolandıkça yüz kan akıtan sevgili!
Ey kavuşma meclisinden beni sürekli mahrum edip,
başkalarını ise iltifat yemeği için misafir eden sevgili!
Ey haset kılıcıyla sürekli benim kanımı döken,
yabancılarla şarap içip onlarla gül bahçelerini gezen sevgili!
Ey ay yüzlü güzel sevgili! Bunca zamandır geceleri benim ağlayıp inlememi işittin.
Bir gece olsun, bu ağlayıp inleyen kimdir acaba bile demedin.
Huzur ve rahattan artık ümidimi kessem buna hayret edilir mi?
Güzellerin saçının perişan eylediği bir âşık, bir daha hiç huzura erer mi?
Sevgili, dün, cefa kılıcını beni öldürmek için çekmişti.
Ey Rabb’im, onu bu yapmak istediği işten dolayı pişman olmasına sebep olan muradın ermesin.
Bir âşığın mizacı ancak aşk derdi ile sağlıklı olur.
Ey dostlar şunu iyi bilin ki, benim bu derdime derman bulacak kişi bana düşmanlık ediyor demektir.
Tenkit ede ede zahidin yüzünü mihraptan döndürdüm.
Bin tane kâfirin müslüman olmasına vesile olan sevaba nail olmaz mı hiç?
Ayrılık derdi Fuzûlî’yi güçsüz kuvvetsiz, takatsiz bırakmıştır.
Ey Rabb’im! Ayrılık derdine deva olabilecek bir kimse yok mudur?
– – –
Ben, aynı ney gibi sana kavuşma meclisini anarım.
Benim ney gibi kuru cismimde nefes olduğu müddetçe feryat ederim.
Ey ruhumun kuşu! Sevin, bugün ayrılık günüdür.
Ben seni bu ten kafesinden elbette azat ederim.
Hiç kimse, senin gibi ay yüzlü bir güzele meylini vermesin diye,
her kimi görürsem göreyim onlara senin zulmünü ve yaptığın eziyetleri anlatıyorum.
Gözlerimden akan kanlı gözyaşları, gözlerimin israfını karşılamıyor.
Oysa ben her zaman ciğerimin kanından ona imdad edip, yetişmiştim.
Düşmanlar bana zulmetseler ben bundan asla incinmem.
Sevgiliden gelen zulme tahammül edebilsin diye, gönlümü bu zulme alıştırıyorum.
Sevgiliye kavuşamayacağımı biliyorum.
Fakat ara ara kendimi, belki bir gün sevgiliye kavuşurum ümidiyle mutlu ediyorum.
Mecnûn’un adını bu âlem sayfasından gözyaşlarımla sildim.
Ey Fuzûlî, ben de bu suretle aynı Mecnûn gibi şöhret sahibi biri oldum.
Fuzûlî – Yâd Eylerim Şiiri
Divân Şiirleri, Şiir
Şiir: Fuzûlî
Seslendiren: Serdar Tuncer
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.