Şiir

Mevlâna – Hurma Kütüğü

Mevlâna - Hurma Kütüğü

Mevlâna – Hurma Kütüğü Şiiri

Rabbimiz ta ezelden
O’na “sevgilim” dedi,
Canlı, cansız varlıklar
Asırlardır bekledi.

O’nu candan sevenler
Mutluluğu buldular,
O’nun aşk bahçesinin
Bülbülleri oldular.

İkliminde uçtular
Zakir oldu dilleri,
Gözyaşları dökerek
Suladılar gülleri.

Habibin sevgisiyle
Cansızlar geldi dile,
Bakıp O’nu görmeyen
Değildir “kütük” bile:

***

Peygamber mescidinde
Malum ilk zamanlardı,
Hurma kütüklerinden
Basit direkler vardı.

Efendimiz okurken
Mescitte hutbesini,
Bir kütüğe yaslanıp
Duyururdu sesini.

Gün geldi kutlu mescit
Ashapla doldu taştı,
O mübarek gül yüzü
Görmek hayli zorlaştı.

Mescide yaptırdılar
Üç eşikli bir minber,
Yüksekte yapsın diye
Sohbetini Peygamber.

Başlarken tam sohbete
Minberin üzerinden,
Duyana hayret veren
Bir ses geldi derinden.

Mescitte duyulan ses
Kütükten geliyordu,
O cansız ağaç sanki
Hüzünle inliyordu.

Nebî minberden indi
Ağaç ile halleşti,
Kucakladı, okşadı
Ve kütük sakinleşti.

“Nedir bu hal ey kütük?”
Diye sordu Peygamber,
“Neden feryat edersin
Niye bu gam, bu keder?”

Kütük hal lisanıyla
Dedi ki: “Ey efendim,
Bilin bu günden önce
En mes’ud varlık bendim.

Senin dokunmadığın
Anı ana eklerdim,
Hutbe vakitlerini
Hasret ile beklerdim.

Şimdi ise hicranım
Beni yaktıkça yaktı,
Bana can veren talih
Yeni minbere aktı.

Bana hak ver ey Nebî
Sendedir bahtiyarlık,
Cananın hasretine
Dayanır hangi varlık?”

Efendimiz kütüğe
Dedi: “Madem ki derdin
Ayrılıktır, hasrettir
Dilesen ne dilerdin?

Senin için el açıp
Hemen niyaz edeyim,
İsteğini, arzunu
Rabbime arz edeyim.

İster yeşil ağaç ol
Herkes meyveni yesin,
İster cennet servi’si
Genç kal, hiç ölmeyesin”

Şu sözleri söyledi
Kütük sözü alarak,
Kavurucu aşkının
Tezahürü olarak:

“İkisi de değildir
Hak elçisi, talebim,
Toprağa gömdürüver
Beni yok etsin Rabbim.

Ya Resulullah, sırtın
Şükür bana yaslandı,
Yıllardır kuru tenim
Gül terinle ıslandı.

Bir hurma kütüğüne
Bu kadar lezzet yeter,
Kişi nankör değilse
Daha Rab’ten ne ister?

Artık bu hazdan başka
Ne varsa bana boştur,
Beni bu halde yok et
Gönül aşkla sarhoştur”

Efendimiz ashaba
Dedi: “Hisler ortaktı,
Eğer halleşmeseydik
Kütük susmayacaktı.”

***

Îcaz-ı enbiyaya
Nazar eyle ey gafil!
Asa ejderha oldu
Kütükse sahib-i dil.

Muhabbetin aslını
Dinle bir de ağaçtan,
Varlığa heves etme
Sıyrıl fani amaçtan.

Vücut ötesindedir
Bil ki gerçek saadet,
Vuslattır asıl varlık
Rab’ten onu talep et.

Ey insan, ne ibrettir
Düşünsen derin derin,
Kuru kütük yer buldu
Gönlünde Peygamberin.

Ve yine ne ibrettir,
Hakikatten bihaber
Nice taş var, kütük var
İnsan suretindeler

Elindeki taş bile
“Muhammed Resul” dedi,
Kütüğün gördüğünü
Ebu Cehil görmedi.

Rabbimiz nasip eyle
O kütüğün halinden,
Muhabbetten hisse ver
İkram et cemalinden.

Hz. Mevlâna (k.s)


Mevlâna – Hurma Kütüğü Şiiri
Tasavvuf Şiirleri, Şiir
Mevlâna Şiirleri

Yorum Yaz