Yunus Emre – Eğer Gerçek Âşık isen Şiiri
Eğer gerçek âşık isen, boynundaki menşur nedir?
Hak yoluna sadık isen, yanlış sanı tezvir nedir?
Sımak gerek gönlün bütün fâsiddır kamû tâatın,
Geçmeyince ibâdetin, Hak’tan sana mazur nedir?
Çünkü adın oldu filân, hep dirliğin oldu yalan,
Gelsin bize mana bilen, hakîkatte mestur nedir?
Terkeylegil ten tertibin, gider senden benlik adın,
İçin imâret olmadan, dışındaki mamûr nedir?
Aydırsın kim gözüm görür, da’vîyi ma’nîye irür,
Gündüzün gün şule verir, bu gece yanan nûr nedir?
Günde yer gök gidedurur, komşun sefer ededurur,
Ecel bir bir yutadurur, bu dünyâya mağrur nedir?
Mümin isen gel gel beri, cebbâr ola burc u bârû,
Fahredelim erenleri, malûm olan münkür nedir?
Bunda belî diyen kişi, onda tamâm olur işi,
Bizden nişan isteyene, o Hallâc-ı Mansûr nedir?
Yunus şimdi söyle hakı, Allah oldu sana sâki,
Gider gönlündeki şeki, elindeki menkur nedir?
Yunus Emre (k.s)
Lügat:
menşur: neşrolunmuş. dağıtılmış. yayılmış. herkese ilân edilmiş. işleri dağınık. perişan. sultanın emri, mühürsüz mektubu, fermanı. bayrak.
tezvir: yalan söyleme, yalan dolan, kara çalma. ara bozmak, özellikle kötülük yapmak ereğiyle yapılan dedikodu.
fasid: kötü, fenâ, yanlış, bozuk. münâfık, fesad çıkaran.
sımak: kırmak, bozmak, nakzetmek, yenmek, mağlûbetmek, tenkil etmek, aşağı görmek, gereğini yapmamak, bertaraf etmek, reddetmek, hiçe saymak, kabul etmeme, yıkmak, harabetmek.
kamu: hep, bütün, halk hizmeti gören devlet organlarının tümü.
mazur: mazereti olan.
mestur: gizli, kapalı, örtülü.
imaret: ümran, bayındırlık, yoksullara yiyecek dağıtılmak üzere kurulmuş olan hayır evi.
mamur: bayındır, imar edilmiş, şenlendirilmiş.
aydırmak: dalgınlıktan kurtarmak, kendine getirmek, uyanık olmasını, ayıkmasını sağlamak, gözünü açmak.
da’vi: dava.
ma’nî: mana.
şule: alaz, alev, yalım, ışık, parıltı.
nûr: sözlükte “aydınlık, ışık” anlamına gelen nûr kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadislerde “insanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık” mânasında kullanılmıştır.
mağrur: kendisini önemseyen, büyüklenen, böbürlenen, kurumlu (kimse). büyüklenme belirtisi olan, gurur belirten.
bârû: kale duvarı, tabyanın gezinti yeri, hisar burnu, sur. sığınak, siper.
burc: belli bir şekil ve surete benzeyen sabit yıldız kümesi. kale, yüksek bina.
fahretmek: övünmek, iftihar etmek.
münkur: dar açılmış kuyunun ağzı.
saki: mürşid, sucu, su dağıtan kimse.
şek: şüphe, kuşku. Şüphe ile birlikte kullanılıp anlamı pekiştirir.
menkur: inkâr olunmuş. delinmiş, oyulmuş.
Yunus Emre – Eğer Gerçek Âşık isen Şiiri
Tasavvuf Şiirleri, Şiir
Yunus Emre Şiirleri
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.