Özlü Sözler

Halil Cibran Sözleri

Halil Cibran Sözleri

Halil Cibran Sözleri ve Alıntıları

Yazın, saman kümelerini yastığımız, çimleri de yatağımız yapacağız; biz yıldızları ve ayı izlerken gökyüzü örtümüz olacak. (Kırık Kanatlar)

Sevgi olmadan boşunadır tüm emekler. (Ermiş)

Kaç kez kitapların sayfaları arasında kendimi unutmayı denedim… (Kırık Kanatlar)

Anlamazmış meğer sevgi, ayrılık saati gelmeden kendi derinliğini. (Ermiş)

Ben safi bir damlasıyım, bu koca okyanusun. (Gezgin)

Bugünün kederine ait en acı şey dünkü sevincimizin hatırasıdır. (Kum ve Köpük)

Eşikte durdurdum misafirimi ve şöyle dedim: “Yalnızca girerken değil, çıkarken de ayaklarını temizle.” (Kum ve Köpük)

Sevinçli olduğunuz vakit, kalbinizin derinliklerine bakın ve orada göreceksiniz ki size sevinci yaşatan da size kederi verenden başka bir şey değildir. (Ermiş)

Gözlerimizi senin yüzüne hasret bırakma. (Ermiş)

Lamba için ışık neyse, ulus için de kadın odur. Kandildeki yağ ne kadar az olursa, ışık da o kadar zayıf olmaz mı? (Kırık Kanatlar)

Gülmeyi ve acımasız biri olmayı aynı anda başaramazsın. (Aforizmalar)

İhtiyaçları değişir insanın, fakat sevgisi ve sevgisinin ihtiyaçlarının karşılandığını görme arzusu değişmez. (Ermiş)

Çöl ortasında tek başına bile güzelliği dile getirirsen, seni dinleyecek kulak bulacaksın. (Kum ve Köpük)

Ve ikimiz mezarlar kazacağız, içimizde ölenler için. (Meczup)

Bir zorba özgür ve gururlu olanlara nasıl hükmedebilir, eğer onların kendi özgürlüklerinde bir zorbalık, kendi gururlarında bir utanç yoksa? (Ermiş)

Yüreğim derinliklerinde bir kuş uçtu göklere. Uçtukça daha da büyüdü. Ancak yüreğimi terk etmedi… (Rüzgar Gülü)

Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar. (Ermiş)

Aşk sizi çağırdığı zaman onu izleyin… Yolları zorlu ve dik olsa da. (Ermiş)

Neşeli yüreklerle neşeli bir şarkı söyleyen üzgün bir yürek ne kadar da soyludur. (Kum ve Köpük)

Gerçekte bedenin rahata düşkünlüğü ruhun tutkusunu öldürür, sonra da onun cenaze alayının ardından sırıtarak yürür. (Ermiş)

Hayalinizdeki kırlara çardak kurun. (Ermiş)

Sahip olduğunuz şeyleri verdiğinizde değil, kendinize ait bir şeyler verdiğinizde gerçekten bahşetmiş sayılırsınız. (Ermiş)

Ruhum senin özleminle dolu. (Bir Gözyaşı ve Bir Tebessüm)

Ve tahtından indirmek istediğiniz bir despotsa söz konusu olan, önce onun içinizde kurulu tahtını ortadan kaldırın. (Ermiş)

Siz kurallar koymayı çok seversiniz, ama kuralları bozmayı daha çok seversiniz. Tıpkı okyanus kıyısında sabırla kumdan kuleler yapan, sonra da kahkahalarla onları deviren çocuklar gibi. (Aforizmalar)

Derinlerimde kadim bir hasretin hüznü var. (Ermiş)

Daha ne olduğumuzu bile bilmezken, ne olacağımızı tartışmanın ne âlemi var? (Meczup)

Yüreğime saklanırsan eğer, seni bulmak zor olmaz. Ancak kendi kabuğunun ardına gizlenirsen, seni bulmaya çalışmak bir işe yaramaz. (Ermiş)

Siz melekler gibi şarkı söyleseniz de, aşk yoksa şarkınızda, sizi dinleyenleri sağırlaştırır. (Ermiş)

Üzgün olduğunuzda, tekrar kalbinize dönün. Göreceksiniz ki, daha önce sevinciniz olan bir şey için ağlıyorsunuz. (Aforizmalar)

Çünkü gönülsüz pişirilen ekmek acı olur ve ancak yarısını giderir insanın açlığını. (Ermiş)

Kuyunuz suyla doluyken çekilen susuz kalma korkusu degil midir asıl giderilemez olan susuzluk? (Ermiş)

Kim seni sağır ve dikkatsiz yerine koyabilir, senin anlamadığın bir dille sana sesleniyorsa? (Ermiş’in Bahçesi)

Ruhunuz çoğu zaman bir savaş alanıdır. (Ermiş)

Dostum, ben göründüğüm gibi değilim. Görünüş sadece giydiğim bir esvaptan ibaret -incelikle dokunmuş, beni senin sorgulamalarından ve seni ise benim kayıtsızlığımdan koruyan bir esvap. İçimdeki “ben” dostum, sükûnetin evinde yaşar ve daima orada olduğu gibi kalacaktır, kavranmamış ve erişilemez. (Deli)

Acılarınızın çoğu kendi seçiminizdir. (Ermiş)

Giyimde edep, ahlaksız olanın gözlerinden korunmak için kalkandır, unutmayın. (Ermiş)

Hatırlamak bir tür buluşmadır. Unutmak ise bir tür özgürlüktür… (Kum ve Köpük)

Unutmayın ki gösterişsizlik, kirli gözlere karşı kullanılan bir kalkandır. (Ermiş)

Sizler, başkalarını ancak kendinize dair malumatınıza göre yargılayabilirsiniz. Öyleyse söyleyin bana, içimizden hiç suçludur ve kim masum? (Kum ve Köpük)

Dün bugünün hatırasından başka bir şey değildir ve yarın da bugünün rüyası. (Ermiş)

Kadın, yüzünü bir tebessümle maskeleyebilir. (Aforizmalar)

Genellikle geçmiş günlerimize olan borçlarımız için geleceğimizden ödünç alırız. (Kum ve Köpük)

Uzundu surları arasında geçirdiğim çile günleri, uzundu yapayalnız geceler; kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızlamadan? (Ermiş)

Şimdi de uyanışıma geliyorsunuz ki bu uyanış benim en derin rüyamdır. (Ermiş)

Rüzgârgülü şöyle dedi rüzgâra: ” Ne kadar da sıkıcı ve tekdüzesin! Benim yüzümden bir başka yöne esmek bilmez misin? Bana Tanrı’nın bahsetmiş olduğu durağanlığı altüst ediyorsun.”
Rüzgâr yanıt vermedi, safi güldü boşlukta. (Rüzgar Gülü)

Sedef, ancak denizin görüşüyle inci olur. Ve kömür, zamanın görüşüyle elmas olur. (Aforizmalar)

Kalbi güneşi görebilsin diye nasıl ki meyvenin çekirdeği de kırılmalı, siz de aynı şekilde acıyı tanımalısınız. (Ermiş)

Hiçbir özlem sözde kalmaz… (Kum ve Köpük)

Samimiyet tüm eylemlerimizi onurlu ve güzel kılar. (Aforizmalar)

Gerçekte her şey, arzulanan ve korkulan, iğrenç olan ve aziz tutulan, kovalanan ve kaçmak istediğiniz her şey, varlığınız içinde devinmekte, sürekli bir yarı kucaklaşma halinde. (Ermiş)

Sen binlerce zaferden daha değerlisin benim için, ve daha tatlı gelirsin kalbime tüm dünyanın şan ve şöhretinden. (Deli)

Sen iki kişisin: birincisi karanlıkta uyanık, ikincisi aydınlıkta gafil. (Aforizmalar)

Çünkü yaşam ne geriye gider, ne de dünle oyalanır. (Ermiş)

Başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı şeyde değil, açıklayamadığı şeydedir. Bu yüzden, onu anlamak istersen; söylediğine değil söylemediğine kulak ver. (Kum ve Köpük)

Bazı insaları görmemek için gözlerimi kapattığımda, onlara göz kırptığımı sanıyorlar. (Aforizmalar)

Zalim ne kadar dayanırsa dayansın, sonunda kaybeden o olacaktır. (Şeytan)

Hatırlamak kavuşmanın başka bir biçimidir. (Kum ve Köpük)

Kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızlamadan? (Ermiş)

Bin sene önce komşum bana, “Elemden gayrı bir şey olmadığı için hayattan nefret ediyorum” demişti. Dün mezarına uğradım. Hayat, kabri üzerinde raksediyordu. (Aforizmalar)

Arkadaşlık her zaman için tatlı bir sorumluluktur, asla egoistler için bir fırsat değil. (Aforizmalar)

Dünyadaki en güzel üç kadın: Annem, gölgesi ve aynadaki yansıması… (En Kutsal Gözyaşlarımızın Gözlerimize İhtiyacı Yoktur)

Dilekler ve istekler, yaşamın meşguliyetleridir. Yaşamın dileklerini fark etmek ve isteklerini yerine getirmek için uğraşmalıyız. (Aforizmalar)

Doğuştan gelen kusurlarını sonradan edindiğin erdemlerinle örtmeye kalkma ne olur. Ben küçük kusurlarıma son derece bağlıyım. Çünkü onlar; bana has birer zenginliktir. (Aforizmalar)

Eğer biri seni incitirse bunu unutabilirsin; ama sen onu incitirsen bunu hep hatırlarsın. Aslında öteki, senin başka bir bedendeki en duyarlı benliğindir. (Aforizmalar)

İnsanlık insana yalvarıyor ama kulak veren yok. (Bir Gözyaşı ve Bir Tebessüm)

Aşk sürekli filizlenmiyorsa, bil ki can çekişiyordur. (Kum ve Köpük)

İnsanın kendini savunmak için, kendine kıydığı da olur. (Kum ve Köpük)

Baskıya baş kaldırmayan kişi kendine karşı adaletsizdir. (Aforizmalar)

Bütün içtenliğinle konuşman gerekirse, güzelce yap bunu; yoksa sus! (Kum ve Köpük)

Ortalıkta gözükmese bile, iyi bir insanın varlığı, iyiymiş gibi hareket eden birçok insandan iyi değil midir? (Gezgin)

Birisini yargıladığınızda kendiniz nasıl yargılanmak istiyorsanız öyle yargılayın. (Asi Ruhlar)

Bir de hakikati içlerinde taşıyıp da kelimelere dökmeyenler var. (Ermiş)

Nasıl olacak da yüreğim kırılmadan mührü açılacak? (Kum ve Köpük)

Ruhumun çok fazla parçasını saçtım bu sokaklara ve çokça kalabalıktır özlemimin şu tepelerde çırılçıplak gezinen çocukları; vazgeçemem sorumluluk hissetmeden ve içim sızlamadan. Bugün çıkarıp attığım sırtımdan, bir giysi değil, kendi ellerimle parçaladığım ten. Ardımda bıraktığım, bir düşünce değil, açlık ve susuzluğun tatlandırdığı bir yürek. (Ermiş)

Benim gibi misin, kalbimin en karanlık çocuğu? Anlayabilir misin yabanıl düşüncelerimi, o engin dilimi konuşabilir misin? (Meczup)

Karların altında baharı hayal eden tohumlar gibi hayal kurarak bekler kalbiniz baharı. (Ermiş)

Ve sadece emin adımlarla yürüyenler, tökezleyenlere el verebilir. (İnsanoğlu İsa)

Dostluk insanın her zaman gereksinim duyup da yine de kolay kolay bulamadığı bir ilişkidir. (Aforizmalar)

Ruhunuz çoğu zaman bir savaş alanıdır, burada aklınız ve yargılama gücünüz, tutkunuz ve iştahınıza karşı savaşır. (Ermiş)

Bir kadını anlayabilecek veya bir dahiyi açıklayabilecek veya bilimin sırrını çözümleyebilecek biri işte o kişidir, güzel bir düşten uyanıp, bir kahvaltı sofrasına oturan. (Kum ve Köpük)

Ve kurtulmak istediğiniz bir korkunuz varsa, o korkunun merkezi sizin kalbinizdir, yoksa korkulanın avuçları içinde değil. (Aforizmalar)

Ve siz adil olmak isteyen hakimler, dışı dürüst içi çürümüş olana karşı nasıl bir hüküm verirsiniz?
Bedeniyle öldüren ancak ruhen katledilmiş olana ne ceza verirsiniz?
Eylemleri yalan dolan ve zalim olsa bile, kırılmış ve şaşkına dönmüş olanı nasıl suçlu bulursunuz? (Ermiş)

Ne tuhaftır ki yaptığımız yanlışları, doğrularımızdan daha bir ateşli savunuyoruz. (Kum ve Köpük)

Bana kulak ver ki, sana ses verebileyim. (Aforizmalar)

Birlikte güldüğün kişiyi unutabilirsin, ama birlikte ağladığın kişiyi asla. (Kum ve Köpük)

Büyük adamın iki kalbi vardır: Birisi acı çeker ve diğeri ümit eder. (Kum ve Köpük)

Kadının küçük yanlışlarını bağışlamayan erkek, onun büyük erdemlerinden faydalanamaz. (Aforizmalar)

İnsanların dudaklarına en çok yakışan kelimedir “anne”. En güzel sesleniştir “anneciğim”. Bu sözcük, içinde nezaket, sevgi ve umut barındırır. Anne her şeydir. Üzgün olduğumuzda bizi teselli eden, yokluk çektiğimizde umudumuz olan, güçsüz hissettiğimizde güç verendir. O sevginin, merhametin, empatinin ve bağışlayıcılığın özüdür… Bütün varlıkların üstündeki anne, güzellik ve sevgiyle yoğrulmuş sonsuz bir ruhtur. (Kırık Kanatlar)

Ağaçlar toprağın göklere doğru yazdığı birer şiirdir. Biz onları kesip yıkar ve hiçliğimizi yazmak üzere kağıt yaparız. (Kum ve Köpük)

Bir insanı ancak onun hakkında bildiklerinle yargılayabilirsin. Ama onun hakkında neyi, ne kadar bilebilirsin ki! (Kum ve Köpük)

Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin. Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk.(Ermiş)

Öğrenimsiz akıl sürülmemiş tarlaya benzer. (Aforizmalar)

Gülümsemeni gönder gökyüzüne, bana ulaşıp can versin. (Tebessüm ve Gözyaşı)

Biçimsiz olan biçim arayışındadır her zaman. (Ermişin Bahçesi)

Kuvveti sabırla bir araya getiren bir şey bu; zorluklara rağmen büyüyen, kış günü ısınan, baharda çiçek açan, yazın bir esinti uçuran, sonbaharda meyve veren bir şey: Aşk’ı buldum. (Tebessüm ve Gözyaşı)

Ama şairler kederli insanlardır, çünkü ruhları ne kadar yükselirse yükselsin gözyaşlarından bir zarf içinde kapalı kalırlar. (Kırık Kanatlar)

İnsanın öğretmeninin doğa, kitabının insanlık ve okulunun yaşam olduğu bir gün gelecek mi? (Aforizmalar)

Elde etmek mi istiyorsun, ısrar etmemelisin. (Kum ve Köpük)

Kişi uzaklaşmadan nasıl gerçekten yakın olabilir? (Ermiş)

Karanlığa gömüldüğünüzde şöyle söyleyin: Bu karanlık, henüz doğmamış şafaktır. (Ermişin Bahçesi)

Sanmayın sevginin yönünü tayin edebileceğinizi, zira sevgi layık görürse çizer sizin rotanızı. Teslim olun, tüyleri arasında gizlenmiş kılıçlar sizi yaralayacak olsa da. (Ermiş)

Sessizliği verin bana, geceye fazlasıyla meydan okuyacağım. (Kum ve Köpük)

Sevincin ya da acın büyüdüğünde, dünya daha küçük olur. (Kum ve Köpük)

Her erkek iki kadın sever; biri hayalinin ürünüdür, diğeri ise henüz doğmamıştır. (Kum ve Köpük)

Erkeğin kalbini ödünç alan kadınlar ne çoktur. Ama pek azı onu elinde tutabilir! (Aforizmalar)

Kimse gecenin yolunu yürümeden şafağa ulaşamaz. (Kum ve Köpük)

Zeka, çoğunlukla bir maskedir. Onu yırtıp açtığınızda ya huysuzlanan bir deha, ya da hile hurda peşinde bir kurnazlıkla karşı karşıya kalırsınız. (Kum ve Köpük)

İçinizde en çelimsiz ve dayanıksız gözüken şey, aynı zamanda en güçlü ve en kararlı olandır. (Ermiş)

En zengin ile en fakir arasındaki fark, bir günlük açlıktan ve bir saatlik susuzluktan ibarettir. (Kum ve Köpük)

İki kadın konuştuğunda hiç bir şey söylemezler; ama bir kadın tek başına konuştuğunda bütün hayatı ortaya döker. (Kum ve Köpük)

Herkes duyabilir, ama ancak duygulu insanlar anlayabilir. (Bir Gözyaşı Bir Tebessüm – Kum ve Köpük)

Gerçekten büyük insan, kimsenin efendisi olmak istemeyen, kimseyi de efendi olarak görmeyen insandır. (Kum ve Köpük)

Bugün geçmişi bir yadigâr gibi hatırlayın ve geleceği özlemle anın. (Ermiş)


Halil Cibran Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Kahlil Gibran (d. 6 Ocak 1883, Lübnan – v. 10 Nisan 1931, New York, ABD), Lübnan asıllı ABD’li ressam, şair ve filozof.

Yorum Yaz