Şiir

Bahaettin Karakoç – Sürgün Vezirin Neşideleri

Bahaettin Karakoç - Sürgün Vezirin Neşideleri

Bahaettin Karakoç – Sürgün Vezirin Neşideleri Şiiri

Ferman Padişah’ın ve mülk de O’nun

İtiraf

Başıma ne geldiyse beyaz sevdamdan geldi
Belki de salt budur sürgünlüğümün gerekçesi
Uyum en gizemli bir ahenktir hayat çalgısında
Ötelerin ötelerine alazlanır
Has sözün çarpıcı dibâcesi.

Aşk, amaca götüren en kısa yoldur önümüzde
Bu yolda ne öğrendimse inanınca öğrendim
Zevklendim şu dağ senin, bu dağ benim gezmekten
Uçtan-kıyıdan-kenardan değil
Özümden yanınca öğrendim.

Gördüklerimden çoktur göreceklerim
Öğrendiklerimden daha çoktur öğreneceklerim.

Anladım
(Aranağme)

Aşkın hem ateş, hem yağmur olduğunu
Kemiklerime kadar ıslanınca anladım.

Adildir Padişahım, yan tutmaz, emek yemez
İnanıp erkine yaslanınca anladım.

Sınırları karıştırdım deliliğin met çağında
Gerçeği, som gerçeği uslanınca anladım.

Fiziğini aşan yanık sesin yeni ufuklara
Nasıl pençe vurduğunu, seslenince anladım.

Aşkın fotoğrafı gözlerimde fer/kanat
Yürek sürekli zikir ile beslenince anladım.

Yaş dorukta, gönül hâlâ çıktığı yolun başında
Başım dağlar gibi sislenince anladım.


Bahaettin Karakoç – Sürgün Vezirin Neşideleri Şiiri
Bahaettin Karakoç Şiirleri

Yorum Yaz