Şiir

Nurullah Genç – Paylaşabilir misin

Nurullah Genç – Paylaşabilir misin

Nurullah Genç – Paylaşabilir misin? Şiiri

Sen benimle gökyüzünde koşmayı,
sen benimle ölürken buluşmayı
paylaşabilir misin?

Güneşi koklayınca çatlayan bir tohumu,
ırmağın yüreğinde çiçeklenen yangını,
her akşam yalnızlığı uyandıran toprağı,
her sabah bir gölgeyi sevindiren yaprağı
paylaşabilir misin?

Sen benimle gökleri paylaşabilir misin
hani salkım saçaktır bulutlarda sevgiler
hani bir turna gibi üryan olunca yürek
bahçesinde umuda kanatlanır serviler
sen benimle yağmurun nefesini
sen benimle tomurcuğun sesini
bir hülyânın dalgın avuçlarında
gölgesini arayan bir kuşun kafesini
paylaşabilir misin?

Her limanda bekleyen benim yalnızlığımdır
her geminin demir attığı yerde
parçalanan kalbin çığlıklarıyla
dağılan kırmızı benim yalnızlığımdır
gemilerin güvertesinden sızan
tayfaların masum bakışlarında
kelepçeler vurulan benim yalnızlığımdır
denizin kollarında uyurken kadırgalar
zıpkınlanan balığın gözlerinde kıvranan
benim yalnızlığımdır.

Sen benimle karanlık gecelerde
alabilir misin avuçlarına
denizin dibindeki bir âteş çiçeğini.
sen benimle kumlara gömülmeyi,
sen benimle ölürken de gülmeyi
paylaşabilir misin?

Yosunlarda ağlayan yitik bir defineyi,
dalgalara tırmanan kalbin çizgilerini,
yıldızlara gül kokusu taşıyan
kaptanları ağlatan aşkın ezgilerini
paylaşabilir misin?

Rıhtımları kıskanan benim ayrılığımdır.
Karaya çıktığında vurulan her askerin
kanıyla ıslanan benim ayrılığımdır.
Kurşunlanan deniz fenerlerinin
kapanan gözkapakları ardında
acıların heykelini yontan el
benim ayrılığımdır.
Sen benimle rüzgârı tutuşturan alevi,
kasırgayı, tayfunu, suları yutan devi
paylaşabilir misin?

Benim ruhum kuşların öldüğü ânda biter .
Senin ruhun kuşları öldürürken dirilir.
Benim ufuklara baktığım yerde
yorgun savaşçılar seferden döner.
Senin her umudu yıktığın yerde
içimizde yanan kandiller söner.

Şimşekler susunca tükenir sesin
bulutlar tutunmuyor kanlı kirpiklerine.
Sen bir yanardağı sevecek kadar
mavi değilsin.
Martılardan, mürekkep balığından
suları sevmeyi öğrenmelisin.

Adımların öylesine karanlık,
bana doğru yürüdüğün her sabah
ansızın akşam olur.
Senin o kızıl dudaklarında
unuturum çiçeklerin adını.
artık duymalısın uykuda bile
kervanları gördüğün mesafeden
çöllerin feryâdını.

Benim intizârımdır çölde kum fırtınası.
bedevî bir infilâktır susuzluk.
Her serâbın ortasında bunalan
her Mecnûn yüreğinin beyaz kıvrımlarında
Leylâyı arayan benim intizârımdır.
Hani bir âhûnun can damarından
kelebekler uçar sılâya doğru.
Hani arslanları avlayan bir yiğidin
bir vahşînin pençelerinde solan
karanfili güvercindir ansızın
kelebeğin kanadında büyüyen
güvercinin renklerinde uyuyan
benim intizârımdır.

Sen benimle bir yılan derisini,
bir akrebin gözlerinde ölümü,
bir zakkum türküsünü,
bir kaktüsün süsünü,
paylaşabilir misin?

Sen benimle kumlara gömülmeyi,
sen benimle ölürken de gülmeyi…

Hani mum ışığında gölgeler de gariptir
evlerin duvarında gezinir çâresizlik
ağıtlar parçalanır içimizde köz gibi.
bir yudum suya bile karışır da hüznümüz
incecik bir perdedir mutluluk, yanar gider.
bilmez misin ki, umut bir kuştur konar gider.
çoğalır kuşkuları tuzağa düşenlerin
hani bir ısırgandır güzel yüzlü han kızı.
örümcek yuvasına bırakır ellerini
gergefinde lâleye benzetir âhımızı.

Sen benimle mevsimlerin ardında
kımıldayan bir ihtilâl gülünü
paylaşabilir misin?
Samerrâ’da hû çeken dervişin sızısını,
Hâkan Sarayı’nda bir alınyazısını,
İstanbul’da uyuyan devlerin rüyasını,
Erzurum’da hümâ kuşunun yuvasını,
Tanrı Dağları’nda çiğdemin sevdasını,
paylaşabilir misin?

sen benimle gökyüzünde koşmayı,
sen benimle ölürken buluşmayı..


Nurullah Genç – Paylaşabilir misin?
Aşk Şiirleri, Şiir
Nurullah Genç Şiirleri

Yorum Yaz