Şiir

Yunus Emre – Canını Aşk Yoluna Vermeyen Aşık mıdır

Yunus Emre - Canını Aşk Yoluna Vermeyen Aşık mıdır

Yunus Emre – Canını Aşk Yoluna Vermeyen Aşık mıdır Şiiri

Canını aşk yoluna vermeyen aşık mıdır?
Cehd eyleyip o dosta ermeyen aşık mıdır?

Aşık butasından içip, nefs dileğinden geçip,
Hak yoluna er seçip, durmayan aşık mıdır?

Dost sevgisin gönülde can ile berkitmeyen,
Tul-i emel defterin dürmeyen aşık mıdır?

Daim rizayet çekip, halvetlere diz çöküp,
Hak didarı eserin görmeyen aşık mıdır?

Aşka tanışık sığmaz, değme can göge ağmaz,
Pervane oda değmez, yanmayan aşık mıdır?

Kişi dertli olıcak, derman isteyen olur,
Kendi derdin dermanın sormayan aşık mıdır?

Ey Yunus, sen dostunun cefasına katlangil?
Yüreğine aşk okun vurmayan aşık mıdır?

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

cehd: fazla çalışma, güç ve kuvvetini sarfetme, insanın nefsine hakim olması.
âşık butası: aşık şerbeti.
berkitmek: sağlamlaştırmak, güçlendirmek, pekiştirmek. (bağlanacak şeylerde) bağcığı sıkılamak, sıkıca bağlamak.
tul-i emel: insanın dünya hayatında ebedi yaşayacak gibi plan ve program içinde olup, çok uzun emeller beslemesine denilmektedir.
didar: yüz, çehre; mülâkat, görüş, görünme, görüş kuvveti, göz, açık, meydanda, göz, görme, görünme, görüşme, buluşma, yüz. Cenâb-ı Hakk’ın müminlere vâdettiği görünüşü, tecellîsi.
halvet: tasavvuf yolunda olgunlaşmak ve ilerlemek için belli bir müddet tenhâda kalma hali yalnız kalmak. yalnız kalma, tenhaya çekilme. tenha yer, ibadet için tenha hücre. yalnızlık. Tek başına kalmak. Tenhaya çekilme. gizlilik. tenha yerde yalnız kalmak.
od: ateş, edebiyatta/tasavvufta aşk ateşi olarak da kullanılır.


Yunus Emre – Canını Aşk Yoluna Vermeyen Aşık mıdır Şiiri
Tasavvuf Şiirleri, Şiir
Yunus Emre Şiirleri

Yorum Yaz