Cengiz Aytmatov Sözleri

Cengiz Aytmatov Sözleri ve Alıntıları

İnsan yaşamın ilerlemesinden çok, yaşlandığını sandığı ömrünü tamamlamak üzere olduğunu düşündüğü sürece yaşlıdır. (Elveda Gülsarı)

Hayat, ölüm aşk, merhamet ve özlem… müzikle duyulabilir. (Dişi Kurdun Rüyaları)

İnsan, her şeyi anlatamaz. Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez. (Cemile)

Sen kadınsın. Sen her şeyin üstündesin, daha bilgesin. (Toprak Ana)

Olduğu gibi görünmeliydi insan. (Gün Olur Asra Bedel)

Zaman akıp gidiyor ve hiçbir saat bir öncekine benzemiyor. (Toprak Ana)

Seviyordu ama özlemiyordu, yanındayım diyordu ama uzaktaydı; sadece sözler vardı, kendisi yoktu. (Selvi Boylum Al Yazmalım)

Okumayı çok sever, her zaman kitaplara dalıp giderdi. (Toprak Ana)

Eğer yıldızlar insan olsa, gökyüzü onlara dar gelir, sığmazlardı. (Beyaz Gemi)

Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor. (Toprak Ana)

Onu öyle seviyorum ki ağlamak geliyor içimden. (Beyaz Gemi)

Kendinizi yılgınlığa teslim etmeyin. Hayat böyledir, yaşamak gerek. (Gün Olur Asra Bedel)

İnsan nereye gitse derdini de oraya götürürmüş. (Elveda Gülsarı)

Ama bu bir hayaldi artık. İnsan ömrünün yarısı böyle hayallerle, düşlerle geçiyordu işte. (Elveda Gülsarı)

Kalbimden geçenleri ne bilsin?
Kimse bilemez..
Belki bunu anlayacak kimse yoktur dünyada. (Cemile)

Tende beden, bedende can taşıdıkça, bu dünyada yaşadıkça, hayat yolunun önündeki engelleri aşmaya, kaldırmaya çalışacaksın, arkadan omuz vereceksin. Ne var ki, her omuz vuruşta, hayat arabasının tekerleği omzunu bıçak gibi yaralıyor, yara üstüne yara, derken nasır tutuyor. Eğer yaptığın işi seviyor, meyvesini de alıyorsan, nasırların hiç önemi yok. (Elveda Gülsarı)

Oysa düşünmek, her zaman acı veren ağır bir iştir. (Gün Olur Asra Bedel)

Aşk, her canlı için bir ruh ihtilâlidir! (Dişi Kurdun Rüyaları)

Ama ne gerek vardı böbürlenmesine, kibirlenmesine? Olduğu gibi görünmeliydi insan. (Gün Olur Asra Bedel)

O güzel günlerin gelmesi için dua ediyor, dalıp gidiyorudum. (Toprak Ana)

Herkes gidebilir, herkes kaçabilir ama herkes kendine hakim olamaz, herkes kendine karşı zafer kazanamaz. (Gün Olur Asra Bedel)

Bu dünyadan insanlar göçüp gider ama yaptıkları iyi şeyler kalır. (Toprak Ana)

Asıl mesele bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur… (Gün Olur Asra Bedel)

Demek ki düşünmemek unutmak demek değilmiş. (Elveda Gülsarı)

Seven iki insan en sonunda birbirine benziyordu. (Sultanmurat – Erken Gelen Turnalar)

Yeryüzündeki bütün yaratıklar arasında şeytanla hemen uyuşan, anlaşan tek yaratık insan idi. (Cengiz Han’a Küsen Bulut)

Paranın hüküm sürdüğü yerde, güzel söze ve güzelliğe yer kalmaz. (Beyaz Gemi)

İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey de değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir. (Toprak Ana)

İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır. (Beyaz Gemi)

Öyle bir çağa geldik ki herkesin birçok şeyi küçük yaştan öğrenmesi gerekiyor. (Gün Olur Asra Bedel)

Koca bir denizin içinde susuzluktan ölüp gitmek korkunç bir şeydi. (Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek)

Her canlı varlığın bir baharı ve güzü oluyor. (İlk Öğretmenim)

Hayatını zehir edecek kadar çok çalışmana ne gerek var? (Toprak Ana)

Bir kimseye karşı bu denli içimin kaynayacağını, birini korumanın, yakınlık göstermenin bu denli hoşuma gideceğini hiç bilmezdim. (Selvi Boylum Al Yazmalım)

Bir adam dünyaya getirmek ve onu yetiştirmek çok uzun zaman ister. Ama onu öldürmek çok kolaydır. Bir anda öldürürsün. (Beyaz Gemi)

İnsanoğlunun kıskançlık, başkalarını çekememe hastalığından kurtulması, daha çok zaman alacaktır. Bu zamanın ne kadar uzun olacağını bilemem ama yeryüzünde kötülüklerin, ağır haksızlıkların sürekli gizli kalamayacağını, adaletin, gerçeğin yok edilemeyeceğini bilmek beni rahatlatıyor ve sevinmem için yetiyor. (Gün Olur Asra Bedel)

Yaşam her zaman insanın beklediğini çıkarmıyor karşısına. (Selvi Boylum Al Yazmalım)

Gitmekle kendinden kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun? (Gün Olur Asra Bedel)

Ah o umut! O hiç sönmeyen ama gerçekleşmeyen korkunç umut! (Toprak Ana)

İki insan birbiriyle tam bir uyum içinde yaşarsa, konuşmadan ya da yarım sözcüklerle bile anlarlar birbirlerini. (Toprak Ana)

İnsan yaşlanır ama gönlü yaşlanmak istemez. (Elveda Gülsarı)

Gözlerimi kapatabilir, kulaklarımı tıkayabilir, ama düşünmeden edemezdim. (Toprak Ana)

Babalar ölür, ama oğullar onu yaşatırlar. (Elveda Gülsarı)

İkimiz yan yana olduktan, bazen göz göze geldikten, ellerimiz birbirine dokunduktan sonra daha ne istenir ki! (Selvi Boylum Al Yazmalım)

Bilirsin, bir kız iyi bir ere düştüğü zaman daha da güzelleşir, gözleri yaldır yaldır parlar, gül gibi olur. Ama kötü birine düşerse solar gider, çöp gibi kalır. Baktıkça yüreğin sızlar. (Elveda Gülsarı)

Yalnız hiçbir zaman ele geçiremeyeceğim bir şey var, o da ebediyen yitirdiğim aşkımdır. (Selvi Boylum Al Yazmalım)

Savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, her şeyi yakıp yıkabilirdi ama insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemezdi. (Toprak Ana)

Ölüm karşısında herkes eşittir. (Gün Olur Asra Bedel)

Uzun zamandan beri seviyorum seni… Bilmediğim zamanlardan beri seni sevmiş, seni beklemişim ben. Ve işte geldin, seni beklediğimi biliyormuş gibi geldin! (Cemile)

Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir: Bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur. (Toprak Ana)

İnsanın canı çıkmadıkça umudu da yok olmazmış. (Toprak Ana)

Hiç kimse bize yol döşemedi, yolumuzu kendimiz açacak, kendimiz yapacağız. (Elveda Gülsarı)

Halk bir denizdir, derin yeri de vardır, sığ yeri de. (Toprak Ana)

Neye yarardı ki güzellik? Güzel olmaya ihtiyacı mı var insanın! (Beyaz Gemi)

İnsanın eli ayağı tutuyorsa, sağlığı yerindeyse, çalışmaktan daha iyi ne vardır onun için? (Toprak Ana)

Kendi ayıbını örtmek isteyen başkalarının yüzüne kara çalar. (Beyaz Gemi)

Neden bilmem, ben herkesten ayrı kalmış, herkesin beni geçip gitmesine aldırmamış, olduğum yerde yapayalnız bulmuştum kendimi. (Toprak Ana)

Eğer herkese karşılıksız dağıtacak olsalar altının da değeri olmazdı zaten. (Beyaz Gemi)

İnsanın kendine gelmesi, işe sarılması için çok az şeye ihtiyaç duyması şaşırtıcı değil mi? Bazen iyi bir söz işitmesi yetiyor. (Toprak Ana)

İyi kadın kötü erkeği zor (güçlü) kılar, kötü kadın iyi erkeği hor kılar. (Elveda Gülsarı)

Cengiz Aytmatov Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Cengiz Aytmatov (d. 12 Aralık 1928, Şeker, Kırgızistan – ö. 10 Haziran 2008, Nürnberg, Almanya), Kırgız edebiyatçı, gazeteci, çevirmen, diplomat ve siyasetçi.