Molière Sözleri ve Alıntıları
Sizin cehaletinizden ben utanıyorum! (Kibarlık Budalası)
Nasıl alnı ak, yüzü pak gerçekten kahramanlar hiçbir vakit ortalığı velveleye verenler değilse, peşlerinden gitmemiz gereken sahici dindarlar da işi ağız burun hokkabazlığına dökenler değildir. (Tartuffe)
Sevdiğimiz insanın bizi ikna etmesine ne de kolay izin veriyoruz. (Kibarlık Budalası)
İstiyorsunuz ki herkes kendiniz gibi kör olsun. Açık fikirli olmak sizin nazarınızda Allah’a isyan. Bir insan bir sürü ıvır zıvıra inanmadı mı, yandı; kafir yapar çıkarsınız. (Tartuffe)
Of aptallarla uğraşmak ne zor iş! (Kibarlık Budalası)
Alım elden gidince işi namusluluğa döküp göz boyamak istedi. (Tartuffe)
Bu sinsi halinizden nefret ediyorum. (Tartuffe)
Kalbim ne kadar sağlammış, görecekler… Onu terk edeceğim. (Kibarlık Budalası)
Çünkü kendi işledikleriyle herkese gülünç olanlar elaleme dil uzatmakta da hep başta gelirler. (Tartuffe)
Evlenmek benim çok fenama giden uygunsuz bir şeydir. Bilmem ki, gerçekten soyunmuş bir adamın yanında yatmayı düşünmeye bile insan nasıl tahammül eder? (Gülünç Kibarlar)
Yana yakıla dualar eder, ver Allah’ım ver, her gün daha fazlasını isterler; sonra geçip elalemin karşısına tarik-i dünyalık tavsiye ederler. (Tartuffe)
Ah! Sevmek ne kadar güzel. Sadıkken kalplerimiz! (Kibarlık Budalası)
Şu insanların çoğu garip mahluklardır vesselam; hiç bir zaman kendi çehreleriyle görünmezler. (Tartuffe)
İnsan ararken çok defa istemediği şeyleri de bulurmuş. (Kadınlar Mektebi)
Öyle bir zaaf ki affedilmesi imkansız. Bizi terkedeni sevmek! (Tartuffe)
Ama aşk kararlılık ister yürekten! (Tartuffe)
Kendi kendime söyleyecek bir şeyim kalmadı ki. (Tartuffe)
Aşkta sadakat varsa eğer, insan aşkın kanuna kolay boyun eğer. (Kibarlık Budalası)
Niçin asil bir ruh, önüne geçemediği bir kötülüğün tüm sorumluluğunu yüklensin? (Kadınlar Mektebi)
Sanatın inceliklerini anlayan, bir eserdeki güzelliklere kucak açan, çalışmanızı gönül okşayıcı övgülerle ödüllendiren kişilerle çalışmak ne büyük zevktir. (Kibarlık Budalası)
Bu dünyada ondan daha çok sevdiğim biri yok. Aklımda hep o var. Her endişem, her arzum, her sevincim hep onunla ilgili. Sadece ondan bahsediyorum, sadece onu düşünüyorum, sadece onu düşlüyorum, ancak onunla nefes alabiliyorum. Kalbim sadece onun için çarpıyor. (Kibarlık Budalası)
Öyle insanlar var ki bir düşünceye körü körüne saplanıp kalırlar. Ne tuhaf! (Kadınlar Mektebi)
Ben artık bu dünyayı tanıyamıyorum! (Kibarlık Budalası)
Olmadığımız biri gibi görünmeye çalışmak korkaklıktır. (Kibarlık Budalası)
Namus dediğin, gürültüsüz patırtısız olmalı; öylesini isterim ben. Bana göre en iyisi, soğuk bir tavır takınırsın; böylelikle de her türlü yılışıklığı önlersin. (Tartuffe)
Gözlerim sanıldığından daha keskindir ve palavralarınıza karnım tok. (George Dandin veya Bir Koca Nasıl Rezil Edilir?)
Kader bu belayı alnınıza yazmışsa bütün gayretler boştur. (Kadınlar Mektebi)
Ama inanıyor musunuz zorla susturabileceğinize herkesi? Hiçbir sur dayanamaz dedikodular karşısında. (Tartuffe)
O kadar ki, kadının aptal ve çirkin olmasına razıyım da çok güzel ve akıllı olmasına razı değilim. (Kadınlar Mektebi)
Aşk büyük bir hoca doğrusu, insana ömründe yapmadığı şeyleri yapmayı öğretiyor. (Kadınlar Mektebi)
Akıllı kişi kendisine edilecek hakaretlerin üstündedir. Bu türden hakaretlere verilecek en güzel yanıt, ılımlı ve sabırlı olmaktır. (Kibarlık Budalası)
Kalbiniz bütün yıl çiçek açan gül fidanları gibi olsun. (Kibarlık Budalası)
Molière’in Hastalık Hastası Eserinden Alıntılar
Aşk eziyet etse de, kalpleri büyüleyen yüzlerce güzelliği de var.
Mermere kazımak kuma kazımaktan zordur, ama yazılar mermerde daha uzun süre kalır.
Aşk gülücüklerinin sahtesini gerçeğinden ayırmak zordur. Bu konuda öyle usta oyuncular gördüm ki.
İnsan kimi zaman iyi yanlarına bakıp kötü yanlarına göz yummaktan başka çare bulamıyor.
Umut ederken bile yürek eziliyor; yoklukta, keder içinde saatleri tüketiyor.
Ama efendim, sevginin en büyük kanıtı, sevilenin her isteğine boyun eğmektir.
Evlilik öyle bir bağ ki hiçbir kalp buna zorlanmamalı.
İtaatin de sınırları vardır hanımefendi. Akıl ve kanunlar her şeyi kapsamaz.
Eğer şans tanırsak doğa kendini içine düştüğü düzensizlikten kurtarmayı bilecektir. Her şeyi mahveden bizim endişelerimiz ve sabırsızlığımız.
Sizi güIümsetebiIen insanın peşine takıIın, çünkü sadece bir güIümseme karanIık bir günü aydınIatabiIir.
Sonra inanmıyor insan hiçbir şeye! İnanır mı hiç? doğru sandıkları yalan olunca.
Heyhat! Cesaret edemiyorum göstermeye âşk dolu ıstırabımı, beni kurtarabilecek yegane kişiye.
Ey gece! Ey sevgili gece! Aşk dolu yakınmalarımı katı yürekli sevgilimin yatağına götür.
Ya kurtarıp da yaşat, ya öldür de, bastığın yere at!
Güzellik geçicidir, zaman onu siler geçer.
Aşkın en büyük kanıtı, sevilen kişinin arzularına boyun eğmektir.
Onları konuşurken dinleyin, dünyanın en maharetli adamları! Yaptıklarına bakın, dünyanın en cahil insanları!
Herkes sonucuna katlanmak şartıyla istediğine inanmakta serbest.
Molière’in Cimri Eserinden Alıntılar
Ne kolay, ne kolay inanıyor insan sevdiğine!
Bütün erkekler birdir konuşurken; zamanla anlaşılır her birinin ne olduğu.
Siz erkekler bir tuhafsınız: İnsan sizi yüreğinin bütün açıklığıyla sevdi mi, sevgisini gösterdi mi, hemen soğuyuverirsiniz; hem de nasıl! Ölsek kılınız kıpırdamaz.
Evlenme sanıldığından çok daha önemli bir iştir. İnsanı ömrü boyunca mutlu da edebilir, mutsuz da.
İnsan yemek için yaşamaz, yaşamak için yer.
Nemize yarayacak mal mülk, tadını çıkaracak güzel çağımız geçtikten sonra?
Ah! İnsan sevdiklerinin sözlerine ne kadar kolay inanıyor.
Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak.
Açık söz yerin dibine batsın! Ne belalı şeymiş doğruyu söylemek! Vazgeçtim, bir daha zor söylerim doğruyu.
Sizin sevgi dediğiniz oturup bekler mi sadece? Bir şeyler yapmaz mı?
Ama doğrusunu istersen, bu kadar mutluluk ürkütüyor beni. Seni sevmekte belki fazla ileri gittim diye korkuyorum.
Hem dünyada kim var, hayatında bir kez olsun aklını kaybetmeyen? Kim bilir, ben de sana içimi döksem, kendinden daha akılsız bulursun belki beni.
Kime güvenmeli artık bu dünyada? Herkesten şüphe etmeli demek, herkesten! Kendimden bile!
Bütün erkeklerin sözleri birbirine benzer. Onları sadece yaptıkları birbirlerinden ayırır.
Başkasının olan bir gönülde benim ne işim var!
Bu cimrilerin topunun birden canı cehenneme!
Hayatımızı borçlu olduğumuz insanların rızası olmadan bağlanamayız kimseye.
Hem senin sevmen yeter onun kim olduğunu anlatmaya.
Onun sevmesinden kuru, onun okşamasından kısır bir şey olamaz. Vermek öylesine zoruna gider ki, selam bile vermez kimseye, onu bile alır; yalnız alır.
Yaranacak mısın, aşırı gitmekten hiç korkma.
Kimin yaptığı daha çirkin sizce? Muhtaç olduğu bir parayı satın alanın mı, yoksa hiç işine yaramayan bir parayı çalanın mı?
Param bulunmayacak olursa bütün mahkemeleri mahkemeye vereceğim.
Kusura bakma ama, Frosine; mesut olmak için birinin ölümünü beklemek hiç de hoş bir şey değil; hem ölüm dediğin senin istediğin zaman çalmaz ki kapını!
Aşk, kimseyi tanımaz.
Bu bol pantolonlar tam hırsızlara göre: Çal çal içine doldur.
Hey Allahım, ne yapsam! Doğru söylerim döverler, yalan söylerim asarlar.
Zamanımızda dünya soylu soplu hırsızlarla dolu.
Ecel bizim onu beklediğimiz vakit değil, canı istediği vakit gelir.
Darılmayın güzelim, gözlükle geliyorum karşınıza. Sizin güzelliğiniz gözlük istemez, biliyorum; insan kör olmalı ki görmesin güzelliğinizi!
Ölünceye kadar sürecek bir bağlılığa razı olmadan önce iyice düşünüp taşınmalı.
Olmadığım biri gibi görünmeye çalışacak kadar onursuz bir adam değilim ben, bunu böyle bilin.
Benim sana sevgim tükenecek sevgilerden değil. Ben yaşadıkça yalnız sen olacaksın kalbimde.
Kimin yüzüne baksam kuşku sarıyor içimi.
Bu benim yaptığım işte insan dürüstlüğünü yitiriyor biraz; ama insanlara muhtaç oldunuz mu, uymak zorundasınız onlara.
Ama sen sevmiyorsun; içten bir sevdanın gönle nasıl etken olduğunu bilmezsin.
Yaptığınız bu pis işlerle mevkinizi alçaltmaktan siz utanmıyor musunuz? Doymaz şekilde para biriktireceğim diye namusu, itibarı ayaklar altına almaktan, en namlı tefecilerin akıl edemeyeceği türlü dolapla zengin olmaktan utanmıyor musunuz?
Bunca zaman, bunca zorluklara inat, yılmak bilmedi sevgin.
Molière’in İnsandan Kaçan Eserinden Alıntılar
İnsan açık yürekli, sözünün eri olsun istiyorum, gönlünden kopmayan tek sözü olmasın istiyorum.
Kötü yüreklerde yerim olsun istemiyorum artık.
El âlemle bir tutulduktan sonra en şerefli insan bile ucuz şölenlere kalır.
Gönül bu, kimi zaman bilmeden sever, kimi zaman seviyor sanır, sevmeden.
Herkese değer vermek, değer vermemektir.
İçinde yaşadığımız yüzyılda yaman bir ahlaksızlık var.
Umutsuzum. Umutlarla dolu iken.
Başkalarını kötülemeden önce insan, kendi gözündeki merteği görmeli.
Değil mi ki gönlümüz, seviyorum demeye kararlı olunca çok zorluk çeker.
Kimi zaman içime öyle şeyler doğuyor ki birden, insanlardan kaçıp çöle düşmek istiyorum.
Dünya üzerinde sapa bir yer arıyorum, şerefli insanın özgürlüğünün bulunduğu bir yer.
Doğa gözlerimize öyle kaim perdeler çekmiş ki, insan denen alemin içyüzünü görme olanağı bile yok.
Demek çok sevince kalkıyor eksiklik ortadan ya görmüyorsunuz ya da hoş görüyorsunuz?
Her şey yalan dolanla, çıkarcılıkla yürüyor; gün uğursuzun, hileyle iş görenin.
Bu da gösteriyor ki, gönül işi her zaman huyu suyu bir olmakla ilgili değil.
Sevildiğimi sanmasam sever miyim onu?
Kısacası, bana göre değil tüm insanları seven.
Molière Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Jean-Baptiste Poquelin (Molière) (d. 15 Ocak 1622, Paris, Fransa – v. 17 Şubat 1673, Rue de Richelieu, Paris, Fransa), Fransız Oyun Yazarı ve Oyuncu.
Yorum Yaz
Bir yorum yazmak için giriş yapmalısınız.