Özlü Sözler

Lev Tolstoy Sözleri

Lev Tolstoy Sözleri

Lev Tolstoy Sözleri ve Alıntılar

Belki de hayatımızı değiştirecek insan, yolda yürürken sessiz sedasız geçmiştir yanımızdan. (İnsan Neyle Yaşar?)

Ekmek pahalı, emek ucuzdu. (İnsan Neyle Yaşar?)

İnsanların çoğunluğu onu yapıyor diye, yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz. (Din Nedir?)

Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir. (Hazreti Muhammed)

Birini seversen onu olmasını istediğin gibi değil olduğu gibi seversin. (Anna Karenina)

Herkesten çok güldü. Belli ki acı çekiyor. (Savaş ve Barış)

Dünyada barış, insanda iyi niyet olmalı. (İnsan Neyle Yaşar?)

Bazı insanlar her şeyi ne çabuk unutuveriyorlar! (Savaş ve Barış)

Kıvılcımı söndürmezsen, ateşi zapt edemezsin… (Savaş ve Barış)

Bu acıyla da aynı şey olacak, zaman geçecek ve umurumda olmayacak. (Anna Karenina)

“İnsanlar, kendilerine baktıkları için yaşadıklarını sansalar da aslında sadece sevgiyle yaşadıklarını anladım. Seven kişi, Tanrı’ya yaklaşır ve Tanrı da ona yaklaşır. Çünkü sevgi Tanrı’nın ta kendisidir. (İnsan Neyle Yaşar?)

Kendimizi, hayatlarımızı feda ettik biz, oysa siz evlerinizde oturuyor, hayatın zevklerini tadıyor, sadece vaaz veriyorsunuz. (Balodan Sonra)

Ee, anlatın bakalım, toplumun temellerinin altını oydunuz mu? Suçluları aklayıp, suçsuzları mahkum ettiniz mi? (Diriliş)

Yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu ama yaşamıyordu. (Savaş ve Barış)

Daha önce aşık olmuştum, ama bu defaki aynı değil. (Anna Karenina)

İnsan her şeyi öğrenebilir, yeter ki istesin. (İnsan Neyle Yaşar?)

Kalbimizde Allah’ın nuru vardır, onun adı da vicdandır. (Hazreti Muhammed)

Sadece kitap okumak yetmez insana. Bazen meydan okumalı; kendine, hayata, dünyaya. (İnsan Neyle Yaşar?)

Bence yüz güzelliği denilen şey yalnızca gülümsemedir. (Çocukluk)

Yanına mı gitsem, yoluma mı? (İnsan Neyle Yaşar?)

Belki de yaşamam gerektiği şekilde yaşamadım. (İvan İlyiç’in Ölümü)

Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, hakikatte onları yaşatan tek şey sevgidir. (İnsan Neyle Yaşar?)

Gözyaşı kadar insanı rahatlatan bir şey yoktur. (Savaş ve Barış)

Beni kendimden kurtarın. (Şeytan)

Tuhaf değil, kötüyüm. Bazen olurum böyle. Ağlamak istiyorum. Çok aptalca bir şey bu. Ama geçer. (Anna Karenina)

Yakında hepinizi kendimden kurtaracağım. (İvan İlyiç’in Ölümü)

Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın. (Aforizmalar)

Sadece derin sevgisi olanlar, derin acıları hissedebilirler. (Çocukluk/Aforizmalar)

Ne mi oldu? Bekliyorum, acı çekiyorum. (Anna Karenina)

Yüz yıl da yaşasan öğrenmeye çalış. (Anna Karenina)

Bütün ruhumla iyi bir insan olmayı arzuluyordum. (İtiraflarım)

O, günümüzün ahlak yoksunu dünyası için haddinden fazla iyi ve temiz yürekli. (Savaş ve Barış)

Gözlerine bir bak, içinde hayat kalmamış. (İvan İlyiç’in Ölümü)

Belki de sürdürdüğüm yaşam, sürdürmem gereken yaşam değildir? (İvan İlyiç’in Ölümü)

Yaşam tarzım, sizin hoşunuza gidebilir ya da gitmeyebilir, ama benim için hiç fark etmez, beni tanımak istiyorsanız saygı göstermek zorundasınız. (Anna Karenina)

— Canının sıkıldığı oldu mu hiç, Antoniç?
— Ne sıkıntısı?
— Benim bazen içim öyle sıkılır, öyle sıkılır ki, ne yapacağımı bilemem. (Hacı Murat)

Niye açıklama yapıyorum ki, sanki anlayacak! (İvan İlyiç’in Ölümü)

Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir. (Anna Karenina)

Büyüdüğümü değil kuruduğumu hissediyordum. (İtiraflarım)

Gücüm tükendi. Gözlerimde ışık kalmadı. Tam kıyısındayım artık uçurumun. (İvan İlyiç’in Ölümü)

Adam bir yıl sonrasına hazırlanıyor , ama akşama varmadan öleceğini bilmiyor. (İnsan Neyle Yaşar?)

Bir kadını sırf güzelliği için sevmek olanaklı mı? Bu, bir heykeli sev­mek gibi bir şey olmaz mı? (Kazaklar)

Hiç kimse haklı değildir, hiç kimse haksız da değildir. (Savaş ve Barış)

Ama iyi bir insan olmanın peşinde koşmak için çok genç, tutkulu ve yalnız, yapayalnızdım. (İtiraflarım)

Ölmek için çok genç , yaşamak için fazla telaşlıydık. (İnsan Neyle Yaşar?)

Beni yaptıklarıma göre değil, merhametine göre bağışla! (Anna Karenina)

İnanç olmadan yaşamak mümkün değildir… (İtiraflarım)

Cehalet hep aynı şeyi söyler; bilmediği bir şey varsa,onun saçma olduğunu söyler. (İtiraflarım)

Hayat, mutlu anlarımızın bedelini mutlaka ödetiyor. (Hayatın Anlamı)

Halk yoksul ve cahil. (Anna Karenina)

Güzellik için sevilmez, sevdiğin güzeldir. (Savaş ve Barış)

Bütün mutluluklar birbirine benzer fakat mutsuzluğun kendine has bir hikayesi vardır. (Anna Karenina)

Kötü ne? İyi ne? Neyi sevmek, neden nefret etmek gerekiyor? Ne uğruna yaşanmalı ve ben neyim? Yaşam ne? Ölüm ne? Hangi güç her şeye hükmediyor? Bütün bu sorulara verilecek tek bir cevap vardı ve oda hiç mantıklı değildi: Öleceksin ve her şey bitecek, öleceksin ve her şeyin cevabını öğreneceksin, ya da soru sormayı bırakacaksın. (Savaş ve Barış)

En az öldüren kadar ölen de suçludur derler, doğru. (Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli)

Bütün insanlar yalan içinde yaşıyor. (İtiraflarım)

Evlenecek olan analar babalar değil ki, gençler; öyleyse bırakalım gençler bildikleri gibi yapsın. (Anna Karenina)

Ben acı çekiyorum. Bu acıya tek başıma katlanamıyorum. (Anna Karenina)

İnsanlar hakkımda ne isterlerse düşünsünler, onları aldatabilirim ama kendimi aldatmayacağım. (Diriliş)

Anlaşılan sadece ben acı çekince adalet yerini bulmuş olacak. (İnsan Neyle Yaşar?)

Diliyle insanları kıranları, ibadetleri temizlemez. (Hazreti Muhammed)

Aydınlığın karanlığa karşı kesin zaferi olan şafaktan önceki o sıkıntılı an. (Anna Karenina)

Sanki tüm insanlık sevgiyi öğütleyen Yüce Yaratıcı’nın kanunlarını unutmuş, birbirini öldürme sanatının özelliklerini sahiplenmiş. (Savaş ve Barış)

Çocukların terbiyesini bozmamak, onları çirkinleştirmemek gerek, o zaman çocuklar mükemmel olur. (Anna Karenina)

Sıkılmamak için ne yapıyorsunuz? (Anna Karenina)

“Hayatın anlamını anlayamazsın, o yüzden düşünme, sadece yaşamaya bak!” Bu sözü ne kadar çok işitmiş olursam olayım, artık yaşamaya bakamıyorum; zaten gereğinden fazla bir süre öyle yaptım. (İtiraflarım)

Hayatta, günahlarımdan başka hiçbir şeye pişman olmadım. Bana göre insanın maneviyatından daha değerli bir şey yoktur. (Bir Gencin Dramı)

Uyumak istiyorum, uyuyamıyorum, düşünmeyeyim diyorum, onu da yapamıyorum. İşte korkunç olan buydu! (Diriliş)

Mutlu kişi henüz doğmamış olandır. (İtiraflarım)

Çok fazla insanın benzer deneyimlere sahip olduğuna inanıyorum. Bütün ruhumla iyi olmak istedim; fakat gençtim, tutkularım vardı. Ne zaman iyi olanı arasam yalnızdım, tamamen yalnızdım. (İtiraflarım)

Bu devirde duyguları olan birilerinin iyi olabilmesi mümkün mü? (Savaş ve Barış)

En korkuncu da bütün bunların sebebi benim, ama suçlusu değilim. (Anna Karenina)

Biz her şeyimizi veriyoruz da, neden hiç kimse bize bir şey vermiyor? (İnsan Neyle Yaşar?)

Bir ruhu yok etmek kolay, peki ya sonra sizin ruhunuz ne olacak? (İnsan Neyle Yaşar?)

Hayatımın, beni bekleyen, kaçınılmaz olan ölümün yok etmeyeceği bir anlamı var mı? (İtiraflarım)

Anne evde olmadı mı herşey ters gider, azizim. (Savaş ve Barış)

Hangimiz kusursuzuz? (Savaş ve Barış)

Söylenecek çok şey vardı ama sözcükler bir şey söylemiyor, bakışlarsa söylenmesi gerekenlerin söylenmediğini söylüyordu. (Diriliş)

İnsanların başkalarını sömürerek ahlak bakımından bozulmalarına yol açmayacak bir yaşam düzeni nasıl kurulabilir? (Çocukluk, Delikanlılık, Gençlik)

Kötü ne? İyi ne? Neyi sevmek, neden nefret etmek gerekiyor? Ne uğruna yaşanmalı ve ben neyim? Yaşam ne? Ölüm ne? Hangi güç her şeye hükmediyor? Bütün bu sorulara verilecek tek bir cevap vardı ve oda hiç mantıklı değildi: Öleceksin ve her şey bitecek, öleceksin ve her şeyin cevabını öğreneceksin, ya da soru sormayı bırakacaksın. (Savaş ve Barış)

Mükemmeli arıyorsanız asla mutlu olamazsınız. (Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer)

Hiç olmazsa sen beni, benim kendimi anladığım gibi anla. (Kazaklar)

Hiç kimse durumundan hoşnut değil, ama herkes aklından hoşnut. (Anna Karenina)

Vicdanına karşı gerçekten davranman gerektiği gibi mi davranıyorsun, yoksa bunu insanlar için, onların karşısında övünmek için mi yapıyorsun? (Diriliş)

Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum; ama gene de hayattan bir şeyler bekliyordum. (İtiraflarım)

Bazıları bana sitem etti! Savaş için de barış için de. Ama her şey tam zamanında oldu. Beklemesini bilen için her şey zamanında olur. (Savaş ve Barış)

Sadece hayatın bizi zehirleyebildiği kadar yaşıyoruz. (İtiraflarım)

Dünyadaki her şey neden bu kadar kötü, insanlar neden durmadan birbirlerine kötülük yapıyorlar, neden acı çektiriyorlar. (Diriliş)

Bir hiç yüzünden başladı her şey. (İnsan Neyle Yaşar?)

— Neyin var?
— Bir şeyim yok, dünyada gülecek o kadar az şey var ki. (Anna Karenina)

O kaygısız, tasasiz, çılgınca ümitlerle dolu güzel günler hayal olmuştu. (Savaş ve Barış)

Ne zaman kalben hissettiğim ahlaken iyi olma isteğini dile getirmeye çalışsam aşağılama ve alayla karşılaştım. Ancak, ne zaman alçak tutkularıma yenik düşsem takdir ve teşvik edildim. (İtiraflarım)

“İnsanın hangi parmağını kesseler hep aynı acıyı duyar. (Savaş ve Barış)

İnsanlar arasında iyiler de vardır, kötüler de! (Savaş ve Barış)

Oysa ne kadar çok seviyordum, Tanrım, onu ne kadar çok seviyordum!.. Ne kadar çok seviyordum! (Anna Karenina)

Aslında seninle ben, her bakımdan farklı insanlarız: Zevklerimiz farklı, görüşlerimiz farklı; ama senin beni sevdiğini ve anladığını biliyorum, bu yüzden de seni müthiş seviyorum. Ama Tanrı aşkına benimle konuşurken çok açık yürekli ol. (Anna Karenina)

Hayır, onlarla tartışmam olanaksız, diye düşündü; oysa onların üzerlerinde hiçbir şeyin işlemeyeceği bir zırh var, bense çırılçıplağım. (Anna Karenina)

Sevgi her şeyi yener, her zorluğun üstesinden gelir. (Savaş ve Barış)

Hayatımın kötü anlarında, eğer annemin o gülümseyişini bir an için görebilme şansım olsaydı, üzüntünün ne olduğunu bilmezdim sanırım. (Çocukluk)

Ben, hayattan hiçbir beklentisi olmayan, mahvolmuş bir adamım artık. (Hikayeler)

Şu para denilen iğrenç şey yok mu, bütün insansal ilişkileri rezilleştiriyor! (Çocukluk)

İnsanlar sadece kendi hayatları için kaygılandıkları, kendilerini kolladıkları için yaşar sanırdım, oysa onları yaşatan tek şey sevgiymiş… (İnsan Neyle Yaşar?)

Kalbine bir sor, böyle yaşanır mı hiç? (İnsan Neyle Yaşar?)

Olduğu ile olmak istediği arasındaki fark ne kadar büyük olursa olsun, uyanmış bir ruhsal varlık için olanaksız diye bir şey söz konusu olamazdı. (Diriliş)

İnsanların çoğunun yanlış yapması, yanlışın yanlış olduğu gerçeğini değiştirmez. (Aşkın Yasası – Şiddetin Yasası)

İnsanın sağlığı yerinde, vicdanı da rahat olsun yeter. (Anna Karenina)

Kimseye kötülük etmedim… Niye böyle acı çekiyorum? (Savaş ve Barış)

Tam o anda birden karşına aşk çıkıyor ve mahvoldun artık sen! (Anna Karenina)

Sen kötülüğü yok etmek istiyorsun ,ama o senin içinde büyüyor. (İnsan Neyle Yaşar?)

Soluk alabiliyor, yiyebiliyor, içebiliyor, uyuyabiliyordum. Bunları yapmamak zaten elimde olan bir şey değildi. Ama yaşamıyordum, çünkü gerçekleştirmeyi mantıklı bulabileceğim hiçbir arzum yoktu. (İtiraflarım)

Gelecekte herkes unutulmaya mahkumdur. (İtiraflarım)

Elini vicdanına koy biraz. Gereği var mıydı bunların? (İnsan Neyle Yaşar?)

Hevesin olsun yeter. İnsan her şeyi öğrenebilir. (İnsan Neyle Yaşar?)

Tanrıyı arayarak yaşa, çünkü onsuz yaşam mümkün değildir. (İtiraflarım)

Ben onun ruhunu tanıyorum ve birbirimize benzediğimizi biliyorum. (Anna Karenina)

Herkesin bildiği, ama üzerinde konuşulmayan şeyler vardır. (Kafkas Tutsağı)

Ancak büyük bir sevgiyle sevebilen insanların üzüntüleri de büyük olur; sevmek isteği, acılarına panzehir gibi gelir, onlara şifa verir… Bunun için insanın manevi doğası, maddi doğasından da dayanıklıdır; acı, hiçbir zaman öldürmez. (Çocukluk, Delikanlılık, Gençlik)

Güzellik insana canayakınlık vermez ama, canayakınlık insanı güzel yapar. (Savaş ve Barış)

Arkadaki ayak daima öndekini izler. (Hacı Murat)

Hayattan uzaklaştığımız ölçüde gerçeğe yaklaşırız. (İtiraflarım)

İstiyorum ki, hiç olmazsa sen beni, benim kendimi anlattığım gibi anla… (Kazaklar)

İnsanlar artık anlaşılmaz bir gücün eline geçmiş, ne söylese boşunaydı, sustu. (Savaş ve Barış)

Kötülük eden, kötülük bulur. (İnsan Neyle Yaşar?)

İnsanlara onları yaşatan bakım ve ilgiymiş gibi gelir ama gerçek olan insanı yaşatanın sadece sevgi olduğudur. Kalbinde sevgi olan tanrının içindedir tanrı da onun içindedir,çünkü tanrı sevgidir. (İnsan Neyle Yaşar?)

Bu yaşam eskiden de acı vericiydi, fakat, son zamanlarda korkunçlaştı. (Anna Karenina)

Biz, hakikate aşık olanlar hayatta ne için çabalarız? Kendimizi bedenden ve onun yol açtığı bütün kötülüklerden kurtarmak için! O halde ölüm bize geldiğinde nasıl mutlu olmayalım? Bilge kişi bütün hayatı boyunca ölümü arar durur. Bu yüzden de ölüm ona korkunç gelmez. (İtiraflarım)

Siz bambaşkasınız. Dünyadan sizin gibi iyi bir adam daha bulunmaz! (Savaş ve Barış)

Ödül değil, emek değerlidir. Bunu anlamanı isterim. Bak eğer ödül almak için çalışıyor, okuyorsan, çalışmak sana zor gelir; ama işi severek çalıştığın zaman ödülü bu yaptığın işte bulursun. (Anna Karenina)

Biri sana tokat atarsa öteki yanağını çevireceksin; hak ettiğini düşünüyorsa bir daha vursun. (İnsan Neyle Yaşar?)


Lev Tolstoy Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Lev Tolstoy (d. 9 Eylül 1828, Yasnaya-Polyana, Rusya – ö. 20 Kasım 1910, Astapovo, Rusya), Rus yazar, eğitim reformcusu.

Yorum Yaz