Özlü Sözler

Namık Kemal Sözleri

Namık Kemal Sözleri

Namık Kemal Sözleri ve Alıntıları…

İntibah Adlı Eserinden Alıntılar…

Güzelliği doya doya seyretmekle yetinmiyor, bir de elini uzatıyorsun. Ey türlü belâlara uğramış kederli âşık, sen bulmuş da bunuyorsun.

Ey gönüllere ateş salan sevgili, zaten yanmış olan gönlümü bir de sen yaktın.

Sevda ise ilacı zor bir hastalıktır.

İnsan her adımını ölümden uzaklaşmak için atar. Yine de her adımda mezara bir adım daha yaklaşır.

İnsan olana insanca davranmak herkesin vazifesidir.

Gönül, bir şeye azmedince cismin ısdırabı da pek kolay biter.

Meşhurdur ki, son pişmanlık fayda vermez.

Ya Rabbi! Ya Rabbi! Günahım ne kadar büyük olsa merhametin yine ondan yüz bin kat daha büyüktür.

İnsanoğlu garip bir yaratıktır: zamanla her şeye alışır ve alışmadığı her şeyden korkar.

Şiddetli üzüntülerin yine şiddetli üzüntülerle üstesinden gelinir.

Felek meydana bir bela getirmek isteyince nedenlerini çok çabuk sağlar.

İnsanın ne kadar zayıf bir yaratık olduğunu anlatmaya gerek yok.

Üzülme… Bu hüzünler kulübesi de bir gün gül bahçesine döner üzülme.

Bana kalırsa insan dünyada bir kere yaşadığı gibi, ömründe bir kere sever.

Sevdiğini üzmemek için doğruyu saklama! Çünkü bir zaman gelir, sevdiğin o gizlenen şeyden haber alır da sandığından çok üzülür.

Gönülde bir garip hâl vardır ki, sevmekten ne kadar zevk alsa da, sevilmekten gördüğü en küçük bir işarete bedel tutamaz.

Dünyadaki renkler içinde en ılımlı olan yeşilden tatlı renk mi olur?

Mutluluk vereni al, keder vereni bırak.

Çevremden beni ayıplayacak kim ise önce kendini düzeltmeye çalışsın.

Acaba insanın içini dışına çevirseler vicdanı ile baş başa kaldığı zamanlar kurduğu hayallerden daha çok kendisine iğrendirici görünür mü?

Dünyada bir zevk yok ki sonu dert olmasın.

Ne bileyim… Ben böyle her şeyi düşününce her şey de beni düşünür sanıyordum.

Senden, seni sevdim sözünü işittiğimden beri nasıl çıldırmadığıma hâlâ şaşıyorum.

Vatan Yahut Silistre Eserinden Namık Kemal Sözleri

Sanki ömrümde gördüğüm, duyduğum, okuduğum, düşündüğüm ne kadar güzel şey varsa hepsi bir yere toplanmış, sonra da bir insan çehresi olup karşıma gelmişti.

Uyursam, rüyamda sen! Uyanırsam, hayâlimde sen! İnsan içinde olsam, gönlümde sen! Yalnız kalsam, karşımda sen! Dâimâ sen! Dâimâ sen! Vücudumu mu istersin? İşte esirinim. Canımı mı istersin? Al da kurtulayım.

Ben vatanın ne demek olduğunu bilirdim. Ancak, iki kalbi birbirinden koparabileceğini bilmezdim.

Ben ölümü kovaladım, tutamadım.

Kim bilir? En güzel çiçeklerin arasında yılan da bulunuyor.

Aklım başımda değil. Ölümden beter haller içindeyim.

Savaşta vatanın sınırı ile ahiretin sınırı arasında ne fark var?

Dünyaya yapyalnız geldim, geldiğim gibi yapyalnız kaldım.

Dünyada ne bulduk ki ölümden de kaçılsın.

Kötülüğün önünü mezar kadar hapishane de alır.

Niçin ölümü bekleyip durayım? Zaten her nefeste ömrüm tükenip gidiyor.

Ben gönlümü gözlerinin önüne serebilirim. Ancak içindeki sırrı sen görebilir misin bilemem.

Ah, vatanını sevmeyen adamdan nasıl aşk beklersin?

Mertçe yapabildiğim veda buysa âşıkça olanını Allah kimseye göstermesin.

Üzerinde kırk milyon can var. Uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip değil.

Emin ol! Bu askerin her biri, bin canı olsa binini de verir, kalenin bir taşını vermez.

İnsan sevincinden ölmüyor, fakat çıldırabilir.

Muhtaçtır. Fakat kendini muhtaç sandığı için muhtaçtır.

Hayır! Allah o kadar güzel bir vücudun içinde hainlik saklamaz ya!

Gönülde keramet mi vardır nedir? Bazı zamanlar oluyor, görünmeyeni, fark edilmeyeni de biliyor…

Zavallı mum! Acaba ben de senin gibi yana yana tükenip gidecek miyim?

Birbirleri için yaratılmış iki gönül niçin birbirinden ayrı yaşamaya mecbur olsun?

Hayatından bıkanlara ölümden kolay ne var?

Bütün arzumuz ve düşüncemiz vatanımızın mutluluğudur. Şu bedenimiz sınırlarımıza kaledir.

Kalbiniz rahat olsun, ölümden korkmayın. Korksanız da korkmasanız da elbette bir gün gelir, o sizi bulur. Kurtulamayacağı şeyden kaçmak insana yakışmaz.

Vatan sevgisi vücut bulsa elbette sen olurdun.

Hayatınız giderse adınız kalır. İnsan olan için öldükten sonra güzel bir ad bırakmak, ölmemekten daha hayırlıdır.

Fıtrat (yaradılış) değişir sanma, bu kan yine o kandır.

Şimdi doğru görünen şey, gözünü yumup açıncaya kadar eğrilir.

Merhamet! Böyle tepeden tırnağa ışıktan oluşmuş bir vücuda, taştan yapılmış bir gönül yakışmaz.

Benim vatanım da sendin, canım da…

Şeytan insanı aldatır, bense bir meleği kandırdım.

Eğer vatanım için şehit olacak kadar bahtım açıksa o zaman sen de istediğin kişiyi seçebilirsin.

Bilir misin, bence vatan imanla beraberdir. Vatanını sevmeyen Allah’ını da sevemez.

Asker az diye kıyamet kopar mı? Azdan az olur, çoktan çok.

Öldü. O kadar öldü ki, gönlümde, zihnimde hayalini arasan bulamazsın.

Meğer canını vermeyi göze alanlara ölmek pek de korkunç değilmiş!

Ah! Kalbimi de ahirete parça parça mı göndermek istiyorsun?

Allah vatana muhabbet duymayı, vatanı sevmeyi emrediyor.

Yaşasın vatan! Yaşasın Osmanlılar!

İnsanı cehennemdeyken, cennetteymiş gibi göstermek adaletine yakışır mı?

Muhtaçtır. Fakat kendini muhtaç sandığı için muhtaçtır.

Ah vatan! Senin hayatın tehlikede, ben hâlâ sağ duruyorum.

Yatacağım toprağı düşmana çiğnetmeyiniz.

Benim dünyada senden başka canım olmadığını bilmiyor musun? Sen olmazsan benim canlı bir cenazeden farkımın olmayacağını düşünemedin mi?

Allah’ın cömertliği sebebe ihtiyaç mı duyar?

Gönlüm beni böyle sevgi işlerinde hiçbir zaman aldatmaz!

Ah! İnsan dünyada bu kadar umulmadık mutluluğa kavuşur mu?

İnsanın aklından ne deli hayaller geçiyor!

Ben onun yoluna öleyim de o başkasını sevsin. Ah, kendimi öldürüp de düşmanımı düşmansız mı bırakayım?

Uzun zaman oldu… İnsanın gözü nasıl yaşarır, unutmuşum.

İşte gönlün benden kaçmak istedikçe ayakların bana doğru geliyor.

Kanımız mı dondu, kalbimiz mi atmayan?

Sensiz ölmek de istemem, yaşamak da…

Haydi! Ölüm bizi bekliyor. Yaşasın Vatan!

Allah büyüktür. Vatan kutsaldır.

Vatan nedir biliyorsunuz, gönül nedir bilmez misiniz?

Eğer ölecek olsaydık, sen yaralarından ölürdün. Ben de yarana baktığım zaman çektiğim acılardan.

Ah, bilsen seni gözüm nasıl görüyor! Gönlüm nasıl biliyor…

Belki bilmezsin. Senin ağzından çıkan her söz ezberimdedir.

Şimdi doğru görünen şey, gözünü yumup açıncaya kadar eğrilir.

Allah, yüreği senin gibi olanları dünyada da üzgün bırakmaz, ahirette de!


Ayakların yastık olsun yorgun başıma;
Bin can feda senin gibi can yoldaşıma. (Cezmi)

Ömründe kimseyi sevmemişsin ki, ayrılık azabının ne olduğunu bilesin. (Gülnihâl)

Dünyanın mezar olmadık neresi var ki? (Gülnihâl)


Namık Kemal Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Namık Kemal (d. 21 Aralık 1840, Tekirdağ – v. 2 Aralık 1888, Sakız Adası), Yazar, Gazeteci, Devlet Adamı, Şair.

Yorum Yaz