Özlü Sözler

Farabi Sözleri

Farabi Sözleri

Farabi Sözleri ve Alıntıları

Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? Adlı Eserinden Özlü Sözler

İnsan kendi hakikatinin önünde bir engeldir.

Fazlalıkları ve kendini meşgul eden her şeyi bırakırsan huzuru bulursun.

Sevmek değer vermektir.

Çok konuşanı az dinlemek lazım!

Bazıları uyanıkken de hiçbir şey görmez.

Ancak İslam coğrafyasının bir hastalığıdır, bizde ilim adamları pek itibar görmez.

İnsan, gerçek duyguları bir kenara itip sahte duygulara anlam yükleyerek gerçekliği kaybediyor!

Şunu hiç unutmayın ki aklını ve kalbini bir arada kullanamayan insan ilkönce kendine ihanet etmektedir.

Her şeyi inkâr ederek, yokmuş gibi davranarak mutluluğa ulaşılması imkân­sızdır.

Kendini halkından üstün gören, kendi cahilliklerinden bihaber yöneticiler, ülkelerini ve toplumlarını felakete sürüklemekten başka bir işe yaramayacaklardır.

Yaşadığımız çağın içerisinde korku duymamız çok normal bir durum. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde olup bitenler bizlerin enerjisini düşürüp ürkütmektedir.

İnsanlar birbirini sevmekle mükelleftir. Sevgisizlik tüm kötülüklerin temelidir.

İnsanın bildiklerini paylaşması, anlatması ve öğretmesi ilmin zekatıdır.

Siyasetçi iyi olanı gözetmek, doğrunun yanında olmak ve yalan söylememekle mükelleftir. Kendi çıkarları için değil, toplumun çıkarları için hareket etmeye zorunludur.

Bir şeyi bulmak için önce onu anlamak, ardından onu istemek gereklidir. Eğer istediğiniz şeyi anlamıyorsanız, nereye giderseniz gidin aradığınızı asla bulamayacaksınız.

İçinde yaşadığımız çağ insanın ruhsal olarak çöküşe geçtiği bir çağdır.

Kendi savaşımızdaki en büyük engel biziz.

Hissetmek hayatımızın her alanında kullandığımız bir silah aslında. Bu silahı yararlı ve zararlı kullanmak da bizim elimizde. Hislerimizi aklımız ile yan yana koyabilirsek kendimize faydalı olan bir hayat inşa edebileceğimiz kesindir.

Çünkü her insan kendi çevresindeki beş insanın toplamıdır. İnsanı ne yazık ki içinde bulunduğu çevre şekillendirmektedir.

Dost gibi görünüp, dostunuz olmayanlara güvenmeyin. Ancak onlarla ilişkinizi de koparmayın. Onlara iyi davranın, zira ileride gerçek bir dosta dönüşebilirler.

Yalanlara inanmaya başlayan insan tehlikeli bir insandır. Kendisinden sonra gelecek bir nesli bile zehirleyebilir.

Gerçek güzellik her şeyden arınmıştır. Katkısızdır, karşılıksızdır, hiçbir çıkar yoktur onun içinde.

İnsan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu anlatmak zorundadır.

Cehennem acı çektiğimiz yer değil acı çektiğimizi kimsenin bilmediği yerdir.

Kendi halkından çok kendi ceplerini düşünen idarecilerden nasıl bir sevgi ve adalet anlayışı bekleyebiliriz ki?

Aşk güzelin sevgisi değildir. Tam tersine aşk güzelliği var etmektir.

İlmi arayınız, ilmin peşinden sürükleniniz. Sizi en yükseğe taşıyacak olan şey ilimdir.

Sohbeti faydasız insanlardan uzak dur.

Kendi varlığımızı inkar ettiğimiz ve kabullenemediğimiz sürece dünya çirkin bir yer olmaya devam edecektir. Çünkü yaşadığımız bu gezegeni düzeltmek yine insanların elinde.

Kötü ya da iyi hissetmenizin nedeni düşündüğünüz şeylerdir. Çünkü hissetmek düşünmekle başlar.

Şunu hiç unutmayalım ki insan bir mücadeledir. Kendi gerçek gücümüzün farkına varmak ve doğruları savunup yanlışlara karşı dimdik durabilmek için acilen kendimizi tanımaya başlamalıyız.


Mutluluğun Kazanılması Adlı Eserinden Özlü Sözler

Her halini anlatan değersizleşir, herkese güvenen yolda kalır, her sırrını açığa vuran yalnızlaşır, her meziyetini ortaya koyan tükenir, her bildiğini söyleyen cahil sayılır.

Her kalp kendi hüznünü kavrar. Anlaşılmayı beklemeyin.

Başkalarının iyiliğini isteyen kimse, ya gerçekten iyidir veya aslında iyi ve erdemli olmamakla birlikte, iyiliğini istediği kişilerce iyi olduğu zannedilendir.

Öğretim millet ve şehirlerde teorik erdemleri varlığa getirmektir. Eğitim ise milletlerde ahlaki erdemleri ve pratik sanatları varlığa getirme yöntemidir.

İnsanın, mükemmelliğe ulaşma çabasında kullandığı fiil ve melekeleri araştıracak başka bir ilim ve başka bir araştırma yöntemi, bundan da insan ilmi ve siyaset ilmi doğar.

Bir insan tek başına ve diğer birçok insanın yardımı olmaksızın mükemmelliğe ulaşamaz.

İnsan, şüphesiz ki başka bir şey yapmaya zorlanmadıkça, önce kendisine kolay gelen yönde hareket edecektir.

Çünkü nasıl ki bir aile reisi, o ev halkının karakterini şekillendirir ve onları eğitirse, çocuk ve gençlerin bakıcıları nasıl onların karakterini şekillendirir ve onları eğitirse, hükümdarda milletin karakterini şekillendirir ve onu eğitir.

Olayların nesnel olarak ve gerçekte ne oldukları değil, bizim için, bizim kavrayışımız açısından ne olduklarıdır bizi mutlu ya da mutsuz kılan.

İnsana has kemale en üstün mutluluk denir ve insanlık düzenindeki konumuna göre her insan, ait olduğu insan türüne mahsus olan en üstün mutluluğa sahiptir.

Yönetici yasaya uymaz. Yönetimin kaynağı yasa değildir. Tersine yasanın kaynağı yöneticidir ve yöneticinin gücü mutlaktır.

Mutluluk bir başka şeyin gerçekleştirilmesi için bir araç olarak istenmeyen, bizzat peşinden koşulan en üstün iyidir.

Eksik veya kusurlu siyasal rejimler ahlaki açıdan eksik ve kusurlu hayatlara yol açarlar.

Demek ki mükemmelliğe bir nebze olsun erişebilmek için, her insan diğer insanlar arasında yaşamaya ve onlarla ilişki kurmaya mecburdur.


Hükümdarların cehaleti, halkın cehaletinden çok daha zararlıdır. (Eflatun Kanunlarının Özeti)

Zamanın ters, sohbetin faydasız, her rei­sin bezgin olduğunu ve her başın bir ağrı taşıdığını görünce, evime kapanıp, şeref ve hay­siyetimi korudum ve izzet olarak bununla kanaat ettim. (İlimlerin Sayımı)

Bizde seven, üstün ve güzel değil, sevilen üstün ve güzeldir. Ancak bu durumda, âşıkta, âşık olunanda (ma’şuk) olmayan başka bir yeti vardır. Çünkü bizde âşık, âşık olunanın aynısı değildir. İlk Olan’da ise âşık ile âşık olunan, seven ile sevilen aynıdır. Herhangi birinin O’nu sevmesi veya sevmemesi, O’na âşık olması veya olmamasının bir önemi yoktur. O, ilk sevilen ve âşık olunandır. (İdeal Devlet)

Mutluluk, insan ruhunun varlık bakımından, güç alacağı bir maddeye ihtiyaç duymadığı bir mükemmellik derecesine ulaşmasıdır. (İdeal Devlet)

Cahil şehir, halkı mutluluğu bilmeyen, onu hatırına bile getirmeyen şehirdir. Onlar mutluluk konusunda aydınlatılsalar bile, onu ne anlayacak, ne de inanacaklardır. Onların bildiği tek iyi şey, görünüşte iyi oldukları zannedilen bazı şeylerdir ki, bunlar beden sağlığı, zenginlik, şehevi zevkler, insanın kendi arzularının peşinden koşma serbestliği, saygı ve itibar görme gibi hayatta gaye oldukları düşünülen şeylerdir. (İdeal Devlet)

Mutluluk, insan ruhunun varlık bakımından, güç alacağı bir maddeye ihtiyaç duymadığı bir mükemmellik derecesine ulaşmasıdır. (İdeal Devlet)

Neticede insan bugün yapması gereken şeyi yapmamakta, yapmaması gereken şeyi yapmakta, doğru olmayan birçok şeyi doğru, doğru olan birçok şeyi ise yanlış, saçma görmektedir. (İdeal Devlet)

Kendisine karşı çıkan herkesi yenmek konusunda en başarılı olan kimse, en mutlu kimsedir. (İdeal Devlet)

nsanların akılları ile kavrayamıyacakları ve anlamaktan âciz kaldıkları şeyleri dinlerin kendilerine vahiy ile anlatıp bildirmesi tabiîdir. Yok eğer vahiy insana yalnız bilmekte olduğu, şeyler ile derin derin düşündüğü takdirde aklı ile kavraması ve idrâk etmesi mümkün olan şeyleri bildiriyorsa, onun ne mânası, ne de faydası kalır. Eğer böyle olsa idi, herkes aklına güvenir ve ne peygamberlere ihtiyaçları olurdu, ne de vahye. Halbuki onlara bu iktidar verilmemiştir. (İlimlerin Sayımı)

Zıtların her birinin tabiatı öyledir ki, içlerinden birinin yokluğu, her yerde diğerinin varlığını gerektirir. (İdeal Devlet)

Madde akla mukavemet edebileceğinden insan hürriyeti asla tam ve kâmil olamaz; bu ancak aklın hatalardan kurtulduğu ruhlar âleminde müm­kün olabilir. (İlimlerin Sayımı)

O halde adalet, zorla elde edilen hâkimiyettir. Adalet, her kim olursa olsun, insanin yolu üzerinde dikilen varligin ezilmesidir. (İdeal Devlet)

Dünya nimetlerinden gündelik azığı kadar bir miktar alanlar dünya düşkünü sayılmazlar. Dünya çöplüğünü elde edip biriktirmeye çalışanlar onun düşkünüdürler. (Âdabu’l-Mulûkiyye Ve’l Ahlaku’l-İhtiyariyye)


Farabi Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Farabi (d. 872, Otrar, Kazakistan – v. 950, Şam, Suriye), ünlü filozof, bilim adamı, gökbilimci, müzisyen.

Yorum Yaz