Khaled Hosseini Sözleri

Khaled Hosseini Sözleri ve Alıntıları

Odamda tek başıma olmayı diledim; kitaplarımla baş başa, bu insanlardan uzakta. (Uçurtma Avcısı)

“Afganistan’da çocuk çok ama çocukluk yok.”
Dünya da öyle değil mi?
İnsan çok ama “insanlık” yok. (Uçurtma Avcısı)

“Fotoğraf makinen var mı?”
“Yok.”
“Hiç resim çektin mi peki?”
“Yoo.”
“Ve fotoğrafçı olmak istiyorsun?”
“Garip mi buldun?”
“Biraz.”
“Peki, polis olmak istiyorum deseydim, onu da garip mi bulacaktın? Kimseye kelepçe takmadım diye?” (Ve Dağlar Yankılandı)

“Bazen çekip gitmeyi düşünüyorum.”
“Nereye?”
“Unutmanın kolay olacağı bir yere.” (Bin Muhteşem Güneş)

Çocuklar boyama kitabı değildir, onları en sevdiğin renge boyayamazsın. (Uçurtma Avcısı)

Ne biçim ülke bu? Kimse kimseye güvenmiyor! (Uçurtma Avcısı)

Yüreğim kadar zayıf bir umut bu. Biliyorum. Ama yine de bekleyeceğim. (Bin Muhteşem Güneş)

Yalanla kendini kandırmaktansa gerçekle yüzleşmek iyidir. (Uçurtma Avcısı)

Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim. (Ve Dağlar Yankılandı)

Gerçek yanıt, hayırdı. Yalansa, evet. İkisinin ortasında karar kıldım: “Bilmiyorum.” (Uçurtma Avcısı)

Gel. Yeniden iyi biri olmak mümkündür. (Uçurtma Avcısı)

Çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansları yoktur. (Bin Muhteşem Güneş)

Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler. (Uçurtma Avcısı)

Kendimi, kendi ülkemde bir turist gibi hissediyorum. (Uçurtma Avcısı)

İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi…
Sevgi bile.
Her şeyin bedelini ödüyordun.
Ve eğer yoksulsan elindeki tek nakit kahır çekmekti… (Ve Dağlar Yankılandı)

Bu ıssız yerde haykırsak, sesimizi duyan olur muydu acaba? (Uçurtma Avcısı)

Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığı zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun… (Uçurtma Avcısı)

“Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım,” dedi Nana.
“Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.” (Bin Muhteşem Güneş)

İyilik bu toprakları terk etti. (Uçurtma Avcısı)

Buradaki en bol şey, çocukluğunu yitirmiş çocuklar. (Uçurtma Avcısı)

Bazen, bana dünyada sahip olduğum tek şey senmişsin gibi geliyor. (Bin Muhteşem Güneş)

Vicdanı olmayan, iyiliği bilmeyen bir insan acı da çekemez. (Uçurtma Avcısı)

Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar. (Uçurtma Avcısı)

Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak. (Bin Muhteşem Güneş)

Geçmiş için söylenenler yanlış. Ben onun nasıl gömüleceğini öğrendim. Her ne kadar geçmiş pençeleriyle kendine bir çıkış yolu bulmayı becerse de. (Uçurtma Avcısı)

Odada bizimle birlikte soluk alıp veren, terleyen bir şey daha vardı: geçmiş. (Uçurtma Avcısı)

Baba’yla aynı evde yaşıyorduk, ama farklı dünyalarda… (Uçurtma Avcısı)

Sırrını rüzgara fısıldarsan, ağaçlara söylediği için suçlayamazsın. (Bin Muhteşem Güneş)

Sonradan bulduğun bir şeyi yitirmek, her zaman daha zordur. (Uçurtma Avcısı)

Hüzünlü öykülerden iyi kitaplar çıkıyor. (Uçurtma Avcısı)

Sonuçta, mutlaka dünya kazanır. Düzen böyle. (Uçurtma Avcısı)

Sevgi; insanın içinden çıkan sessiz çığlıklardır. Bazen bunu, sevdiğiniz insanlar bile duymaz. (Bin Muhteşem Güneş)

İnsanları Hawaii’deki yazlık evinin masrafları için kazıklaman başka şeydi, üç çocuğunun karnını doyurmak için kazıklaman, başka. (Uçurtma Avcısı)

‘Çok korkuyorum.’
Neden, diye sordum.
‘Öyle mutluyum ki, böylesine büyük, müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor.’
Yine nedenini sordum, şöyle dedi:
‘Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.’ (Uçurtma Avcısı)

Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak… (Uçurtma Avcısı)

Her bir kar tanesinin dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu… Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor, bulutlar halinde toplanıyor,sonra minicik parçalara bölünüp sessizce aşağıya, insanların üzerine yağıyordu. Bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi demişti. Başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın… (Bin Muhteşem Güneş)

İpeksi bir sessizliğe büründük, Bir hayat, mahcup ve duru. Rabbim gülleri ve sessiz harfleri koru. (Uçurtma Avcısı)

Onu düşünmek bile yüreğimin kekelemesine yetiyordu. (Uçurtma Avcısı)

Bir erkeğin kalbi fesat, habis bir şeydir, Meryem. Bir ananın rahmine hiç benzemez. Kanamaz, sana yer açmak için genişlemez. (Bin Muhteşem Güneş)

Baba, kötülerin bile canını yakmanın günah olduğunu söylerdi. İstemeden kötü olmuşlar, bazen de düzelirlermiş. (Uçurtma Avcısı)

Ama zaman çok açgözlü bir şey. Bazen, bütün ayrıntıları çalıp kendine saklıyor. (Uçurtma Avcısı)

Evlilik bekleyebilir, eğitim beklemez. Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece bașarıya ulașma șansı yoktur. (Bin Muhteşem Güneş)

“Kaybetmeyi, acı çekmeyi yaşamın gerçeği sayar, hatta gerekli görürüz. Sonra da, ‘hayat devam ediyor’ deriz. Ama benim şu anda yaptığım, kadere boyun eğmek değil; yalnızca gerçekçi olmak. Burada bir sürü iyi doktora göründüm, hepsinden aynı yanıtı aldım. Onlara güveniyor, inanıyorum. Allah’ın takdiri diye bir şey gerçekten var.”
“Yalnızca yaptıkların ve yapmadıkların vardır,” dedim. (Uçurtma Avcısı)

Zamana bırakmayı da zamanla bıraktık. (Uçurtma Avcısı)

Savaş onuru ortadan kaldırmaz. Tam tersine, barış zamanından çok daha fazla onur gerektirir. (Uçurtma Avcısı)

İşte bunu istiyordum; devam etmeyi, unutmayı, taze bir başlangıç yapmayı. Yeniden soluk alabilmek istiyordum. (Uçurtma Avcısı)

Yüreğine sor beni başka yerde arama. (Uçurtma Avcısı)

Zorla tebessüm etmekten, yüz kaslarım sızlıyordu. (Uçurtma Avcısı)

Sorun, Baba’nın dünyayı siyah-beyaz görmesiydi. Ve neyin siyah neyin beyaz oluğuna karar verişinde. Hayatı böyle yaşayan birine duyduğunuz sevgiye mutlaka korku eşlik eder. Belki biraz da nefret. (Uçurtma Avcısı)

Çöldeki yabani otlar yaşar, oysa bahar çiçekleri çabucak solar. (Uçurtma Avcısı)

Ama yaklaşmak başka şeydi, kazanmak başka, öyle değil mi? Çünkü fatihler kazanır, ötekiler de evlerine giderdi. (Uçurtma Avcısı)

Khaled Hosseini Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Khaled Hosseini (d. 4 Mart 1965, Kabil, Afganistan – ö. -), Tacik Asıllı ABD’li Romancı ve Doktor.