Şiir Video

Yunus Emre – Hor Bakma Sen Toprağa

Yunus Emre – Hor Bakma Sen Toprağa Şiiri / İlahisi

Hor bakma sen toprağa,
Toprakta neler yatar?
Kani bunca evliya,
Yüz bin Peygamber yatar.

Cennette buğday yiyen,
Gaflet gömleğin giyen,
Hem dünyaya meyleden,
Adem Peygamber yatar.

Arkasıyle kum çeken,
Göz yaşıyle yuğuran,
Kabeye temel kuran,
Halil Peygamber yatar.

Vücudunu kurt yiyen,
Kurt yedikçe şükreden,
Belalara sabreden,
Eyyûb Peygamber yatar.

Balık karnında yatan,
Deryaları seyreden,
Kabak kökün yastanan,
Yunus Peygamber yatar.

Kuyuda nihan olan,
Köle diye satılan,
Mısır’a sultan olan,
Yusuf Peygamber yatar.

Yusuf’un yavu kılan,
Kurt ile dava kılan,
Ağlayıp gözsüz kalan,
Yakub Peygamber yatar.

Asasın ejder eden,
Bahre vurup yol eden,
Firavun helak eden,
Musa Peygamber yatar.

O Allah’ın habibi,
Dertlilerin tabibi,
Enbiyalar serveri,
Resûl Muhammed yatar.

Hayber kalasın yıkan,
Kafiri oda yakan
Şahinler gibi bakan,
Ali gibi er yatar.

Ata ana gülleri,
Kur’an okur dilleri
Fatm’ana oğulları;
Hasan, Hüseyin yatar.

İğnesin suya atan,
Balıklara getirten
Tacın tahtın terkeden,
İbrahim Ethem yatar.

Gündüzler saim olan,
Geceler kaim olan.
Ariflerin sultanı,
Bayzit Bestami yatar.

O Hakikat erleri,
Gelip geçti her biri.
Konya’da o Mevlana,
Hüdevandigar yatar.

Çok Hakk’ın has kulları,
Fikr eyle sen bunları.
Saysam o erenleri,
Nice sultanlar yatar.

Yunus, sen de ölürsün,
Kara yere girersin.
Bu toprağın altında,
Çok günahkar kul yatar.

Yunus Emre (k.s)


Lügat:

kâni: inanmış, tatmin olmuş. kanaat eden, dokunaklı ve iğneli söz söyleyen. kinayeli konuşan. yetinen, kanaat eden.
gaflet: gafillik, boş bulunma, dalgınlık, dikkatsizlik, ihtiyatsızlık. ihmal, endîşesizlik.
meyletmek: bir yere doğru eğim kazanmak, yönelmek. mecazen; mecazen birine aşık olmak, gönül vermek, sadece birisiyle ilgilenmek.
yastanmak: yaslanmak, dayanmak, kendine yastık edinmek.
nihan: gizli, saklı. bulunmayan. mevcut olmayan. sır.
yavı kılmak: kaybetmek.
asa: genişlik. zuhur, meydana çıkma. büyük kadeh, değnek, baston, sopa.
bahr: deniz.
helâk: fert ve toplumların yok edilmek suretiyle cezalandırılması.
helâk etmek: ortadan kaldırmak, yok etmek, öldürmek. fert ve toplumları yok etmek suretiyle cezalandırmak.
habib: sevilen, sevgili, seven.
tabip: hekim, doktor.
server: baş, reis, yüce.
kala: kale. eskiden yapılan büyük merkezlerin ve şehirlerin bulunduğu etrafı duvarlarla çevrili ve düşmanın hücumundan muhafaza edilen yüksek yerlerde inşa edilmiş yapı.
od: ateş.
saim: oruçlu, oruç tutan.
kaim: ayakta duran, bir işte sebat eden, direnen, duran, bir şeyi yapan icra eden, Allah’ın emrini ifa eden, mevcut, baki.
hüdavendigar: hükümdar, sâhip, efendi.


Yunus Emre – Hor Bakma Sen Toprağa Şiiri
Tasavvuf Şiirleri, Şiir
Yunus Emre Şiirleri
Yunus Emre Divânı

Yorum Yaz