Özlü Sözler

Honoré de Balzac Sözleri

Honoré de Balzac Sözleri

Honoré de Balzac Sözleri ve Alıntıları

Bir insanı yargılamak için, en azından, düşüncelerini, bahtsızlıklarını, duygularını bilmek gerekir; hayatı yalnızca maddi olaylarla değerlendirmek ahmakların yazacağı kronolojiden başka bir şey değildir! (Tılsımlı Deri)

Sevilen kadın, bütün kadınlar içinde daima en güzel değil midir? (Vadideki Zambak)

İnsan ya hep, ya hiçtir. (Goriot Baba)

Beni yargılayanlar nasıl çaba harcadığımı bilselerdi bana böyle karşı çıkacakları yerde gözyaşlarımı silerlerdi. (Vadideki Zambak)

Soylu ruhlar bu dünyada uzun süre kalamaz. Gerçekten de, yüce duygular bu alçak, aşağılık, düzeysiz topluma nasıl uyum sağlayabilir? (Goriot Baba)

Belki ruhlarımızın anlaşabileceği ân, gelip geçmişti… (Top Oynayan Kedi Mağazası)

Kendi içime kıvrılmak zorunda kaldığım için kendi kendimi yiyorum ve acı çekiyorum. (Louis Lambert)

Tüm insan duygularının başlangıcında bir çiçek vardır. (Gizli Başyapıt)

Sen de benim gibi, elinde olmadan, içinde tuhaf acıların oluştuğunu duyumsar mısın? (Louis Lambert)

Artık şikayet etmiyordu. Dudaklarında acı bir gülümseme vardı ve sıklıkla gözlerini göğe çevirirdi, sanki melekler topluluğunun efendisine insanların haksızlıklarını bildirmek ister gibi. (Ursule Mirouet)

Bu dünyada besbelli tam mutluluk yok. (Goriot Baba)

Haklısınız, kaçık olmayı, zaafları hoşunuza giden o zavallı yaratık olmayı unutuyorum. (Seraphita)

Gerçek düşünce, inceliğini de birlikte getirir. (Ursule Mirouet)

Nasıl ölebilirim ben? Hiç yaşamadım ki! (Vadideki Zambak)

Bir şey keşfeden, düşünen insana karşı herkes acımasız. (Louis Lambert)

Ruhumun ücra köşelerinde, tıpkı sakin havalarda fark edilen ve fırtına dalgalarının parçalar halinde kumsala fırlattığı o kabuklu deniz ürünleri gibi, gömülmüş, dokunaklı anılarım var. (Vadideki Zambak)

Duygulu ve üstün yaradılışlı bir insan her şeyi hesaplar. (Ursule Mirouet)

Büyük şair olmak için dilbilgisini iyi bilmek ve dil yanlışı yapmamak yetmez. (Gizli Başyapıt)

Kadınların mucize derecesinde doğru sezgileri vardır. (Mutlak Peşinde)

Ruhum güneşin uğramadığı büyük bir ülkeydi… (Louis Lambert)

Gerçek aşk hiç hesap yapmaz. (Vadideki Zambak)

Senden ister iki fersah uzakta olayım, ister bin fersah uzakta, üzüntülerini, acılarını duyumsamalıyım. Yaşamım yaşamına, yüreğimiz bir, düşüncemiz bir, yaşamımız bir olacak kadar yakından bağlanmadıkça seni sevdiğime inanamam. (Louis Lambert)

Sevgili dostum; sevilmek, anlaşılmak en büyük mutluluktur, bu mutluluğu tatmanızı dilerim; ama ruhunuzun çiçeğini soldurmayın, sevginizi vereceğiniz yürekten emin olun. (Vadideki Zambak)

Sadece dış görünümleriyle bile sözcükler, onları birer giysi gibi üstlerine geçirmiş yaratıklar canlandırır zihnimizde. (Louis Lambert)

Demek ki ruhla madde âlemine sızılabiliyor. Nasıl olmuş da şimdiye dek, insanda ikili bir yaşam olduğunu gösteren uyku arızaları üstüne bu kadar az düşünmüş insanlar? (Louis Lambert)

Tam manasıyla sevmek için acı çekmiş olmak ve inanmak lazım değil midir? (Seraphita)

Kimsenin hiçbir zaman bana kulak vermeyeceğini düşünerek, umutsuz, kalabalığın yargılarından yılmış, yuvarlanıp gidiyordum. Hem çok küçük, hem de çok büyüktüm. Başkaları nasıl utanılacak şeylerini gizlerlerse, ben de düşüncelerimi gizliyordum. (Louis Lambert)

Öldürün yüreğimi, ama incitmeyin. (Louis Lambert)

Öylesine sıradan biriydi ki, sonunda bu ona bir tür özgürlük kazandırmıştı. (Ursule Mirouet)

Aklımız, uçurumlardan hoşlanan bir uçurumdur. Bizler, küçük büyük, yaşlı genç, hangi biçimde karşımıza çıkarsa çıksın, gizemlere düşkünüz. (Louis Lambert)

Suçlu olmama rağmen bir yüreğim vardı… (Vadideki Zambak)

Bir kitap çocukluk anılarından söz edebilir, ama hiçbir zaman onlarla yarışamaz. (Louis Lambert)

Bizi bu kadar kusursuz kılan da zaten bu içgüdümüz. Siz erkeklerin çabayla öğrendiklerini biz doğrudan hissediyoruz. (Seraphita)

Sana hiç rastlamasaydım keşke. Eksikliğinin acısını bilmezdim hiç olmazsa! (Louis Lambert)

Böyle iyi yürekli, sabırlı insanlar vardır. İçlerinde acı bir düşünce, dudaklarında sevecen ve acılı bir gülümsemeyle bu dünyadan gelip geçerler. Gurur, küçümseme, belki de intikam yüzünden sırlarını kimseye açmadan, kendileriyle birlikte alıp götürürler. (Ursule Mirouet)

Belki de onca inandığı gizemleri sezmesine, hep kendi kendinin içinde yaşaması yardım etti. (Louis Lambert)

Kayalardan aşıyor insan; ama durmadan çamura batmaktan usanıyor. (Louis Lambert)

Aşk, kendisi olmayan her şeyden dehşet duyar… (Vadideki Zambak)

Sefalet içinde büyük kalmak için hiçbir zaman alçalmamak yeter. Soylu bir amaca doğru yürüyen adamın savaşması, acı çekmesi güzel bir şeydir kuşkusuz; ama burada kimde kaldı o savaşacak güç? (Louis Lambert)

Mutluluk insanı bencilleştiriyor. (Mutlak Peşinde)

İki ruh hiç rastlanmayacak kadar hareketli bir şekilde iç içe geçse de, iki beden hiçbir zaman bu kadar gözüpekçe ve büyük bir tutkuyla dizginlenmemiştir. (Vadideki Zambak)

İstediği yere uçup giden kuş gibi düşüncelerin peşi sıra sürüklenmek ne hoş! (Louis Lambert)

Mutluluk insanı gençleştiriyor. Ben de mutlu olmak istiyorum. (Vadideki Zambak)

Her konuda umut kıracak kadar kusursuzsun. (Seraphita)

Herkes erdeme inanıyor; ama kim erdemli? (Goriot Baba)

Çoğu genç kızlar, çok güzel ve yüce hayaller kurar, soylu kişiler yaratırlar; kafalarında kurdukları insanlarla, duygularla ve dünya ile ilgili düşlere kapılırlar. Sonra da, olanca saflıklarıyla, düşlerinde gördükleri bu yetkin özellikleri, bir erkeğe mal edip, ona güvenirler. Seçtikleri erkekte, bu hayal ürünü yaratığı severler. Gel gelelim, daha sonraları felaketten kurtulma olanağı ortadan kalkınca, uydurma bir güzellik vererek taptıkları adam, iğrenç bir iskelete dönüşür. (Otuz Yaşındaki Kadın)

Kırların görüntüsüne tam anlamıyla yeni alışmaya başlasam da, farkında olmadan, tıpkı bir sanatın öğretilerine vakıf olmadan hemen ideal olana ulaşmak isteyenler gibi seçici davranıyordum. (Vadideki Zambak)

Size elimde olmayan zenginlikleri bağışlayacağımı söylüyorum; oysa hep, hep sizin için çarpacak yüreğimden başka verecek bir şeyim yok. Varım yoğum gönlümde. Ama sonsuz bir minnet duygusunda, sarsılmaz bir mutlulukla durmaksızın değişen bir gülümsemede, seven ruhunuzun isteklerini anlamaya çalışan aşkımın sürekli özeninde de hazineler gizli değil midir? (Louis Lambert)

Sana itaat ettiğim için cezalandırma beni! (Vadideki Zambak)

Temiz hesaplar sağlam dostlar yaratır. (Goriot Baba)

Aşkın en zarif ayrıcalığı kendi kendisini kanıtlamasıdır. (Vadideki Zambak)

Aşkın da yaşam gibi, yaşandığı süreç boyunca kendi kendine yeten bir erinlik dönemi vardır. (Vadideki Zambak)

Güzel ve bakir doğayı bi nişanlı gibi görmek istiyorsanız, bir ilk bahar günü oraya gidin; yüreğinizin kanayan yaralarını sarmak istiyorsanız, sonbaharın son günlerinde oraya geri gelin! (Vadideki Zambak)

Sakın ola öykünmeyin! Çalışın! Ressam ancak elinde fırçalarıyla düşünür. (Gizli Başyapıt)

Donduruyor ve yakıyor, kıskanç bir hakikat gibi kendisini bir gösterip bir geri çekiyor, beni hem çekiyor hem itiyor, bana bir hayat bir ölüm veriyor, onu hem seviyorum hem nefret ediyorum. (Seraphita)

Size bu kadını tasvir ederken, hiçbir dünyevi dilin onun niteliklerini ve dehasını yeterince ifade edemeyeceğini söylemiştim. (Vadideki Zambak)

Hani rüyalarını hakikat, hayatı da kötü bir rüya sayan Rus köylüleri vardır ya, onlar gibi. (Bir Havva Kızı)

Yönetimler de insanlar gibi, bir ibret dersi bırakmadan geçip gidiyor. Hiçbir düzen kendinden öncekinden daha kusursuzunu yaratamıyor. (Louis Lambert)

Desen bir iskelet sağlar resme, renkse yaşamdır; ama iskeletsiz yaşam, yaşamsız bir iskeletten daha eksik bir şeydir. (Gizli Başyapıt)

Bir kadını bir kadında severiz; oysa ilk sevdiğimiz kadında her şeyi severiz; çocukları bizim çocuklarımız, evi bizim evimiz, çıkarları bizim çıkarlarımız, bahtsızlığı bizim en büyük felaketimizdir. (Vadideki Zambak)

Oysa onun yanındayken meleklere yaraşan aşkım, ondan uzak olduğumda hırçınlaşıyor, kızgın bir demire dönüşüyordu; onu, arzunun binlerce okunu peş peşe fırlatan ve göğün aşılamaz bir katmanında oklarının hızını keserek yok eden çifte bir aşkla seviyordum. (Vadideki Zambak)

Kalbim artık çarpmıyor, sadece kendimle ve kendim için yaşıyorum. (Seraphita)

Adaletsiz ve rezil bir dünyada yaşıyoruz. (Goriot Baba)

Düşman kazanmaktan çekinmeyin, gittiği yerde düşmanı olmayanın vay haline… (Vadideki Zambak)

Çoğu mutsuz varlıklar için, yarın anlamdan yoksun bir sözcüktür. (Vadideki Zambak)

Biçimin öne geçtiği yerde duygu yok olur. (Ursule Mirouet)

Ceza yasaları hiçbir bahtsızlık yaşamamış kişilerce hazırlanıyor. (Vadideki Zambak)

Aşkın ne olduğunu bile bilmeden sevdim birdenbire. İnsanın en ateşli duygusunun ilk olarak böyle birdenbire bastırı vermesi çok garip bir şey değil mi? (Vadideki Zambak)

Vicdan azabı bir güçsüzlüktür. Onu çekenin günahlarını tekrarlamayacağı kesin değildir. Ancak nedamet kuvvettir, her şeye son verebilir. (Seraphita)

Çünkü her büyük sevgi, borçlu olduğumuz sevgilerden çalınır. (Vadideki Zambak)

Ölmenin iki türü vardır: Ölüm bazılarına zafer, bazılarına yenilgidir. (Seraphita)

Sesi beni aydınlık ve parfümlü bir hava gibi sarıyor, gözeneklerimi açıyor ve ruhumu okşayan bir ezgiye benziyordu. (Vadideki Zambak)

Alacağım hiçbir şey kalmasın diye vermem gerekenden daha fazlasını verdim. (Vadideki Zambak)

Düşünce kırlarındaki uzun yolculuğumdan yorgun argın döndüğüm zaman kim beni bağrına basacak? (Louis Lambert)

Keder sonsuzdur, sevincin sınırları vardır. (Vadideki Zambak)

Aşk uçup gittiğinde, aşıkların birbirlerini bir daha görmemelerinin ne denli korkunç bir zorunluluk olduğunu anladım. (Vadideki Zambak)

Çocuklar babalarını sevmezlerse yıkılıp gider her şey. (Goriot Baba)

İçgüdüleriyle hareket eden insanlar, ne yaptığını bilen insanlara göre daha kötü durumdadırlar: Niyetleri daha kolay anlaşılır; içgüdüyle yapılan şeyler o kadar doğaldır ki hemen göze çarpıverir; oysa düşüncelerin anlaşılması için iki tarafın da aynı derecede zeki olması gerekir. (Ursule Mirouet)

Katılaşmış yüreklerin mi yoksa içi boşalmış kafataslarının mı daha korkunç olduğuna kim karar verebilir? (Goriot Baba)

Siz beni severseniz, dünya umurumda olur mu? (Vadideki Zambak)

Sadece güzelliği için sevilmekten korkacak kadar akıllıdır. (Modeste Mignon)

Evet, insan severse her şeyin sonu aşka varır. (Vadideki Zambak)

Gece mutluluktan, sabah vicdan azabından ağlıyordum. (Vadideki Zambak)

Kendi kendilerine çalışma sözü veren on gençten yedisi sonunda uykuyu tercih eder. (Goriot Baba)

Siyasette bir yerlere gelmek istiyorsan, geri dön! Ölülerle görüşmeler yaparak oyalanma! (Vadideki Zambak)

Çok güzelsiniz şekerim, yüzünüzde hayatımda gördüğüm en güzel renkler var. (Goriot Baba)

Mücadele etmek beni ürpertmiyordu, ama paylaşılmış bir aşkın mutluluğunu tatmadan ölmek istemiyordum. (Vadideki Zambak)

Seven, sevdiğini söyler! (Vadideki Zambak)

Bütün yanlış davranmalar, belki de bütün suçlar, başlangıçta hep sakat bir düşünceden, ya da aşırı bir bencillikten doğar. (Otuz Yaşındaki Kadın)

Bir yürek sizin için açıldığında, bir kulak sizi dinlediğinde, bir bakış size karşılık verdiğinde mutluluğun sonsuzluğunu ancak siz hissedebilirsiniz. (Vadideki Zambak)

İnce tavırlar, güzel davranışlar yürekten gelir. (Vadideki Zambak)

Kadınların hepsi saygı görmek isterler; bunu istemeleri de gerekmektedir. Çünkü onlara saygı gösterilmemesi, onların yok olması demektir. İşte bu yüzdendir ki, aşktan istedikleri ilk şey saygıdır. (Otuz Yaşındaki Kadın)

Yalnız benim olan bir can yoldaşım olacak sanmıştım! Acılarımı kendisine açacağım bir ruh! (Vadideki Zambak)

Zaten yenilecek rakip yoksa zaferin ne değeri var? (Vadideki Zambak)

Hayır, uğursuz düş gücümün bana ettiğini kimseler bilemez. (Louis Lambert)

Sıkıntılarıma yenilerini eklemeyin ne olur, zira hepsini bilmiyorsunuz! Üstesinden en zor gelinenler en gizlileridir. (Vadideki Zambak)

Üzerinize düşen düşünce çığı altında ezilmişsiniz. (Vadideki Zambak)

Başarı alışkanlığı kuşkuyu azaltır. (Gizli Başyapıt)

En yetkin zihinler bile geçici heveslere kapılabiliyorsa, aşağılandığını, alaya alındığını görüp ağlayan çocuk nasıl hoş görülmez? (Vadideki Zambak)

Ahlâkın, onursuz insanların içinde boğuldukları çamuru en asil insanların üzerine sıçratmaya çalıştıkları dereleri vardır. (Vadideki Zambak)

Şair dile getirir, bilge derin düşünür. (Seraphita)

Bir zamanlar babam söylemişti; yanlış anlaşılan inceliğin, açtığı en acı yaralardan biri, söz verip de tutmamaktır diye. Biri sizden yapamayacağınız bir şey isterse kesin olarak, hiçbir ümit bırakmadan reddediniz. (Vadideki Zambak)

Masum kız bilmiyordu ki hırs ve tamahın başladığı noktada saf duygular sona erer. (İki Şair)

Sevilen bir kadından ayrılmak, kimileri için korkunç, kimileri içinse basit bir durumdur; ben, kendimi birdenbire dilini bilmediğim bir yabancı ülkede buldum… (Vadideki Zambak)

Kendini bütünüyle sevilen varlığın mutluluğu uğruna feda etmek, insanların sevmek dedikleri şeyin ötesine geçmek değil midir? (Seraphita)

Ona çocukluğumu ve gençliğimi, ancak size anlattığım gibi üstünkörü değil, yaraları hâlâ kanayan o çocuğun sözleri ile anlattım. (Vadideki Zambak)

Bazı kadınlar sadece bütün ruhlarıyla sevmesini bilir. (Vadideki Zambak)

İnsan yüreği sevginin doruklarına çıkarken molalar verse de, kindar duyguların dik yokuşunda nadiren durur. (Goriot Baba)

Sen başarıdan ve tüm şöhretten daha güzelsin. (Gizli Başyapıt)

Çünkü sade bir hayatın öyle güzellikleri vardır ki, insan bunları bir kere tattı mı artık bir daha sahne üstündeki gibi parlak şereflere dayanamaz. (Vadideki Zambak)

Üzüntüden, ümitsizlikten, gizlenmiş yoksulluktan, yetiştirilmesine boş yere çalışılmış, sürekli tekrar dikilmiş ve yine sökülmüş ümitlerden hiç kimse ölmüyordu sanki! (Vadideki Zambak)

“Şöyle bir çift sözü usturuplu bir biçimde art arda getiremem ben. “Eliyle yüreğine vurdu, “Her şey burada.” (Goriot Baba)

Bencillikle lekelenmiş sevgi ifadeleri sempati uyandırmaktan uzaktır; yürek her tür ince hesaptan ve yarar beklentisinden nefret eder. (Vadideki Zambak)

Bu kıraç toprağın ortasında tek bir çiçek yükselirdi. Ben de buraya her geldiğimde onu acı bir ürpertiyle, hayran hayran seyrederdim. (Vadideki Zambak)

Siz bir kadın çiziyorsunuz ama onu görmüyorsunuz. (Gizli Başyapıt)

Güç bağışlayıcıdır, gerçeği kabullenir, adil ve dingindir. (Vadideki Zambak)

Ruhumda bir ruh var; bir iyilik yaptığımda, güzel bir söz söylediğimde o ruh da konuşur, kımıldar; içimde var olabilecek bütün iyilikler, tıpkı havaya güzel kokularını saçan bir zambak gibi yayılır. (Vadideki Zambak)

Kadınların… Mutlulukları da şiirdir. (Goriot Baba)

Pek çok kişinin; “Başarının anahtarı kurnazlıktır, kalabalıktan sıyrılmanın yolu kendine yer açmak için başkalarını itmektir!” dediklerini duyacaksın. Dostum, bu kurallar ortaçağda geçerliydi. (Vadideki Zambak)

Asil ruhlarda acılarını dile getirmelerini engelleyen bir utanç duygusu vardır, sevgi dolu bir merhametle kederlerinin derinliğini sevdikleri kişilerden gizlerler. (Vadideki Zambak)

Onların eğri büğrü, buruşuk suratlarındaki gözeneklerde, beyinlerinin ürettiği her dürtüyü, arzuyu ve zehri okuyabilirsiniz. Aslında bu gördükleriniz yüzleri değil, taktıkları maskelerdir. Zayıflık maskeleri, güç maskeleri, mutsuzluk maskeleri, sevinç maskeleri, riya maskeleri… Hepsi, dinmek bilmeyen açgözlülüğün silinmez izleriyle damgalanıp eskimiştir. (Altın Gözlü Kız)

Çünkü kuşku; insandan kendini tanıma imkânlarını kaldırır, hayata karşı bir tiksinti yaratır. (Vadideki Zambak)

Birini severseniz sırrınızı iyi saklayın! Bu sırrı yüreğinizi kime açacağınızı bilmeden dışavurmayın. (Goriot Baba)

İyiliği parasını ödünç veren bir tefeci gibi mi yapacaksınız? Sırf iyilik olsun, diye yapmayacak mısınız? (Vadideki Zambak)

Çok acı çeken insan, çok yaşamış demektir. (Vadideki Zambak)

Sevilen birini beklemek! Bu işkenceyi yaşayan, onu kimseye uygulamaz. (Goriot Baba)

Dünün boyun eğişi daima yarının boyun eğişini hazırlar. (Vadideki Zambak)

Zorbaca yasaklar çocuklarda bir tutkuyu yetişkinlerde olduğundan daha çok perçinler. (Vadideki Zambak)

Sizinle hiçbir noktada anlaşamayız. Aramızda derin uçurumlar var. (Seraphita)

Ama gerçek bir duygu asla paylaşılmaz, bir bütün halinde olmalı ya da hiç olmamalıdır. (Vadideki Zambak)

Birini dinlememek yalnızca terbiyesizlik değildir; aynı zamanda bir küçümseme belirtisidir. (Modeste Mignon)

Çünkü kusursuz incelik ve güzel tavırlar kalpten ve kişinin kendisine olan saygı ve güveninden kaynaklanır. Bu yüzdendir ki, bazı asillerin tavırları, nazik olmalarına rağmen kötüdür. (Vadideki Zambak)

Her acının bir öğrettiği vardır. (Vadideki Zambak)


Honoré de Balzac Sözleri ve Alıntıları
Özlü Sözler
Honoré de Balzac (d. 20 Mayıs 1799, Tours, Fransa – ö. 18 Ağustos 1850, Fransa), Fransız yazar.

Yorum Yaz